Kafa ve Şişe
“Bütün gün, ne ettiğimi bilmeden dolaştım. Çoktandır ne yaptığımı bilmiyorum. Ancak böyle dolaşırsam bir şeyler görebiliyorum. Yoksa gözümü dört açsam nafile! Böylece hiç kimseyi, hiçbir eşyayı, hiçbir olayı dört başı mamur gördüğümü ve duyduğumu iddia edemem.”
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kafa ve Şişe, öyküsünde anlatıcı, hayali arkadaşına şiir gibi cümleleri döktürür. Kimdir peki bu arkadaşı? Bende bir erkek olduğu hissi uyandırdı. “Yalnızdım ama muhayyel bir arkadaşım vardı karşımda. Bu muhayyel arkadaşı pek severim. Öyle ki bazan konuşurken dudaklarına dalar, öpüveresim gelir. Ellerini severim, gözünün rengini severim. İçime ondan durmadan yağmur gibi bir şeyler yağar. Hiçbir sözü gücüme gitmez. Hiç büyük laf etmez. Fazla konuşmaz, tükürmez, kaşınmaz, ideal arkadaştır. Kadın mıdır, erkek midir, zengin midir, fakir midir, okumuş yazmış mıdır, cahil midir, ihtiyar mıdır? Nasıl karar verirsem öyledir. Bazan boyasız, süssüz bir okumuş kızdır. Pırıl pırıl konuşur. Bazan güzel bir erkek çocuktur. Yaşı on altı on yedidir. Okumuş yazmışlığı pek yoktur. Duvar boyacısıdır. Hıristiyandır. Kapkara kömür gibi gözleri vardır.”
Reklam
Aslan Asker Şvayk
Hizmetçi kadın, “Başımıza gelenleri duydunuz mu efendim?” dedi Şvayk’a. “Sevgili Ferdinand’ımızı öldürmüşler!”* Şvayk, yıllar önce, ahmaklığı heyet raporuyla resmiyet kazanınca ordudan ayrılmak zorunda kalmış, köpek satıcılığına başlamıştı; soysuz hilkat garibelerini millete soylu köpekler diye yutturuyordu. Köpek satıcılığının yanı
Sayfa 15 - 1 Aslan Asker Şvayk Dünya Savaşı’na burnunu sokuyor - Birinci bölüm CEPHE GERİSİNDE - Can Yayınları 2006Kitabı okudu
Geri17
73 öğeden 71 ile 73 arasındakiler gösteriliyor.