Kafa ve şişe hikayesinden...
- okumuş yazmışa benzersin de.. - ne olcak okumuş yazmışa benzersem.. - okumuş yazmış adam öğüt vermez de, dedi - ya ne yapar dedim.. - adamı anlar, dedi, ne yapacak
Sayfa 92 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Dünya’nın merkezinde ne olduğunu nasıl biliyoruz? Dünya’daki kara parçalarının tamamını keşfettik, okyanusların derinliklerine indik, gökyüzünü araştırdık hatta Ay’a gitmeyi bile başardık. Ancak ayağımızın altındaki zemini halen pek iyi tanımıyoruz. Şu ana kadar insanoğlunun yeryüzünde kazdığı en derin çukur, Rusya’daki derinliği 12 km olan
Reklam
Kent toprağı durup dinlenmeyen mekân savaşının muharebe alanı haline gelmiştir; baş kaldıran yoksulların kalabalık gösterileriyle, polis­ le ritüel hale gelmiş çatışmalarla, futbol fanatiklerinin ani saldırılarıyla zaman zaman görünür hale gelen bu savaş aslında, kamusal (aleni) olanın yüzeyi altında, rutin kent düzeninin resmi uyarlamasında gün be gün sürüp gitmektedir. “Çitlerin ardına kapatılmış” zorla arkaya itilmiş, insafsızca ve sinsice gasp edilmiş alanların yetkisizleştirilmiş ve gözardı edilmiş sakinleri de kendilerine özgü saldırgan eylemlerle karşılık verirler; gettolaşan mahallelerinin kapılarına kendi yaptıkları “geçmek yasaktır” işaretlerini asarlar. Bricoleur lann* ölümsüz gele­ neğine uyar, ellerinin uzanabildiği herhangi bir materyali bu amaç­ la kullanırlar: “ritüeller, acayip kıyafetler, çarpıcı garip davranışlar, kuralları çiğnemeler; şişe, pencere camı, kafa kırmalar; yasalara karşı sözlü meydan okumalar.” Etkili olsun ya da olmasın bu girişimler,otorite tanımazlık gibi bir açmaz yaratır ve resmi raporlarda, rahat­ lıkla, yasa ve düzen meseleleri olarak sınıflandırılırlar. Halbuki bunlar aslında, oturdukları bölgenin taleplerini duyurma ve açık hâle getir­ me, böylelikle başka herkesin zevkle oynadığı yurttaşlık oyununun yeni kurallarına uyma gayretlerinden başka bir şey değildir.
Kafa ve Şişe
“Yatışan delikanlılara bir şişe rakı göndermek istedi. — Bırak, başka akşam görürsen gönderirsin. Varma üzerlerine. Delikanlı bunlar, ellerinden bir kaza çıkar. — Ne oldu sanki baktımsa, dedi, ben sabahtan beri mahalle mahalle "bileyici" diye haykırıp duruyorum. Bıçaktan mı korkarım. Elime her gün seksen türlüsü geçiyor. Korkmam vallahi! Güzel yüzü vardı. Baktım.”
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
_Evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız; enerji, frekans ve titreşim cinsinden düşünmelisiniz. _3, 6 ve 9 sayılarının azametini bilseydiniz evrenin anahtarını elde edebilirdiniz. _Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi, bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi. _Evren enerjiyle doludur. Nesiller sonra makinelerimiz, evrendeki herhangi bir noktadan
Yeşil Renkli Namus Gazı Operası -Aziz Nesin
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte biçok ileri ulusların
Reklam
121 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.