Hangi hikaye başladığı yer de bitmemiş ki?
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.Ay, şafağa yakin bir mum gibi erimeden Daglar çivilendikleri yerde çürümeden Bebekler hayta hayta yürümeden Gelecegim
112 syf.
9/10 puan verdi
Dişi Domuz
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: Dişi Domuz, Fransız yazar Marie Darrieussecq'in 1996 yılında yayınlanan kısa romanıdır. Yazarın ilk kitabıdır. Bu roman büyük bir başarı kazandı ve kırktan fazla dile çevrildi. «Tüm bu tuhaflıklar Tanrı'nın gazabı mı acaba diye düşünmeye başladım,
Dişi Domuz
Dişi DomuzMarie Darrieussecq · Sel Yayınları · 2023139 okunma
Reklam
Aslında, birçoğu anlaşamadıkları insanlarla sevgi dolu ve daha tatminkâr ilişkiler geliştirmek için bir şey yapmak konusuyla hiç ilgilenmiyorlardı. İçtenlikle daha sevgi dolu ve tatminkâr ilişkiler istediklerini iddia ediyorlardı ancak aslında, "Eşimin zavallının teki olduğunu onaylamanı istiyorum" diyorlardı. Bu deneyimler, depresyon ya da anksiyete şikayeti olan kişileri tedavi ederken yaşadığım deneyimlerden çok farklıydı. Onlar aynı zamanda zihinlerinden sürekli geçen, "Ben iyi değilim. Çok zavallıyım. Benim neyim var? Asla iyi olamayacağım" gibi olumsuz düşüncelere boğuluyorlardı. Onlara kendileriyle ilgili eleştirel düşünceleri nasıl zorlayacaklarını ve tartışacaklarını gösterdiğimde, depresyon ve anksiyete ile ilgili duygular yok oldu ve eski heyecanlarına kavuştular. Ama diğer insanlara kızgın olan ve onlarla anlaşabilme konusunda sorunlar yaşayan bireylere yardım etmeye çalıştığımda, bu işin tamamen bambaşka bir kargaşa olduğunu gördüm. Anlaşamadıkları kişilerle ilgili düşünce biçimlerini ve iletişim tarzlarını değiştirmek konusunda istekli değillerdi. Daha çok birbirlerinin kafalarına vurmakla ilgileniyorlardı. İlk başta bu bir şok oldu ve kafam karıştı. Çok geçmeden, eksiklik kuramı denilen yaklaşımları sorgulamaya başladım ve bu çatışmaların nedenleriyle ilgili fikrim, hiç beklenmeyen bir yöne doğru değişti.
Sayfa 22
BİR YILDIZA AŞIK OLAN VE ONUN TARAFINDAN TERK EDİLEN GÖKYÜZÜNÜN YUKARILARINDAKİ ADAMIN HİKÂYESİ Cuzco Vadisi'nde soygunlar vardı, ama hırsızlar yoktu. Soygunlar gece en iyi patateslerin yetiştiği bostanda oluyordu. Bostanın sahibi gözetliyordu; bütün geceyi gözlerini kapama- dan geçiriyordu, ama bir anlığına göz kapakları düşüyor ve tam o
Sayfa 250
100 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Uzun zamandır YouTube'daki araba yıkama videolarından kafamı kaldırmadığım için pek bir şey okumuyordum. Nişanyan yoldaşın üçüncü evliliğinden doğan uşağına yazdığı mektupları görünce bir karıştırayım dedim daha ilk sayfada beni içine çekti. Uşağın anasıyla, okurken insanı duygulandıran fakat freudyen bir bakışla narsist ve borderline ilişkisi görüyoruz. Yoldaşın daha önceki kitaplarında örneğin Aslanlı Yol'daki gibi canlı, hareketli, muzip zeki adam gitmiş yerine çaresiz kırgın ve yorgun biri gelmiş. Kitabın büyük bir bölümü ciddi bir iç hesaplaşma ile geçiyor. Nişanyan yoldaşın tadına doyulmaz Türkçesi ile anlattığı seyahat anıları okuduğu kitaplar ve müzik zevki kitaba inanılmaz tat katıyor. Lafın burasında söylemeden geçemeyeceğim yedi göbekten Türk evladı dandik bir telaffuzu beceremezken Allah'ın Ermeni'sinin dilimizi böyle güzel kullanıyor olması beni ne diyelim kıskançlıkla beraber öfkelendiriyor mu desek doğru tanımı bulamadım, her neyse. Yav herif karısının kafasına bok attı kardeşim ucuzluğunda değilseniz yahut insan kızına eski sevgilileriyle sevişmesini anlatır mı canım pespayeliğine düşmezseniz kitabın hayatınıza dokunmaması mümkün değil. Her işin altından başarıyla kalkmış hep macera aramış hep başka bir hayat zenginliği peşinde koşmuş gerçek bir insanın sahici duyguları var bu kitapta.
Cezaevinden Anahit’e Mektuplar
Cezaevinden Anahit’e MektuplarSevan Nişanyan · Propaganda Yayınları · 20183 okunma
490 syf.
6/10 puan verdi
·
20 günde okudu
“Kafamda Bir Tuhaflık” kitabı, devasa bir nostalji havası veriyor. Eski Türkiye’ye, eski İstanbul’a ve zamanın siyasi anlayışına, yaşanmışlıklara yönelik çok fazla anlatım var. Komşu ilişkileri ve aile içi ilişkilerin zamanla yok oluşu gibi konular da güzel işlenmiş. Çokça kez “aşk romanı” denildiğini duymuştum bu kitap ile alakalı, o yüzden fazlasıyla yoğun aşk içeren bir kitap bekliyordum ama neredeyse aşkla hiç alakası yok denebilir. Kitabı sevdim, ama çoğunluğun aksine bayılmadım. Kitabın olay örgüsü; özellikle parçalara ayrılmış bölümleriyle özenli bir şekilde verilmiş. Konusu ve anlatımı sürükleyici. Sadece okuması çok yorucu bir kitaptı. Bir noktadan sonra artık yarım mı bıraksam diye düşündüm ama resmen direndim… Uzun romanlardan hoşlanıyorsanız öneririm.
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,6bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.