Bak yine gece oldu..
Herkes sustu, uyudu, bir biz kaldık uyumayan.
Neydi bizleri sabaha kadar uyutmayan?
Dolu kafalarımız mı? Suskun çığlıklarımız mı?
Yaptıklarımıza veyahut yapmadıklarımıza olan pişmanlıklarımız mı?
Özlemlerimiz, hasret kalmışlıklarımız mı?
Derin ve fuzuli düşüncelerle mi meşguldük acaba?
Kaçımız doğduğundan şu anına kadar geçen süreyi hesapladı?
Belki de zamanın bu kadar hızlı akmasıydı bizi ayakta tutan.
Kafayı yastığa koyar koymaz uyuyabilen insanlara imrenmeli mi?
Kafamda deli sorular..
Ehlikelam