Kültür dünyasından bir cehalet geçidi ya da köpeksiz köyde değneksiz gezenler: İlber Ortaylı, Celal Şengör ve diğerleri Taylan KARA Şu anda Türkiye’deki kültür-sanat-edebiyat dünyasında hâkim olan iklimi bir cümlede özetleyecek olsaydım şu deyimi kullanırdım: Köpeksiz köyde değneksiz
"HAYR ve ŞER Meselesi... Batı'nın Kavrayamadığı..."
- "... Gayba iman da, onu inkâr da bir kabul meselesi, bir önkabul… Onu öyle kabul ederek kendi dünyanı kuruyorsun. Olmadığına iman da gayb, olduğuna iman da gayb. Adamlar ama olduğuna imanı düşüncesizlik, aptallık olarak gösteriyor. Hâlbuki kendisi de olmadığını ispatlayamıyor. İspatlayamaz, çünkü o da belli bir kabulden hareket ederek
Reklam
❝Dünyanın daha fazla "başarılı" insana ihtiyacı yok. Daha çok hikaye anlatıcısına, daha çok barış gönüllüsüne, gönül tamircisine, sevgi taşıyan insanlara ihtiyacı var. Dünyayı daha yaşanılası ve insancıl kılacak ahlaki cesareti gösterebilecek insanlara ihtiyacı var. ❞ Kemal Sayar Başı Sınuklar İçin Kılavuz, Kemal
"Din’e Uyacağız, Din’i Kendimize Uydurmayacağız…"
- "Din, Allah’tan (celle celalüh) gelmiştir; o yüzden bütün tanımların ve sınırların ötesine uzanır ve hayatımıza hem mânâ hem de ruh katar. Akıl, bilim, çağ sınırlıdır. O yüzden zamanla ve mekânla kayıtlıdır; o yüzden aklın nefesi sınırlı, bilimin ve çağı ufku değişkendir, gelip geçicidir. O yüzden, Din’in akla indirgenmesi, bilime ve çağa göre yorumlanmaya çalışılması, dini ruhsuzlaştırır, tanınamaz hâle getirir ve hayattan uzaklaştırır sonunda. Batı’da Protestanlıkla / Modernlikle birlikte yaşanan felâket budur işte. Kişinin, din’i, kafasına göre, işine nasıl geliyorsa öyle yorumlaması ve sonuçta dine uyacağına, dini kendisine uydurması kaçınılmaz sondur… O yüzden önüne gelen İncil yazıyor Batı’da. Feministler, eşcinseller, hatta “ateist papazlar” kafalarına göre incil yazıyorlar…" (Yusuf Kaplan, Divanyolu Dergisi. 23 Ekim 2018)
"TUHAF YARATIKLAR..."
- "... Herkes kafasına göre, işine geldiği gibi kullanıyor bu kavramı… Muhafazakârlar artık kullanmıyor. Ne zaman kullandılar onu da bilmiyorum ya, benim dikkatimi çeken AKP’den önce emperyalizm kavramını kötülemeye, bu kötü fikri İslâmcı camianın ılımanlarına da sıçratmaya başlamışlardı. Sonra AKP gelince yağ ile bal oldu; ABD ile kurulan sıcak ilişkilerin gerekçesi oldu bu kötü fikirler. Bugünün “ABD iyi ama İsrail kötü!” diyen tuhaf yaratıkları bu zeminde türedi..." (Selim Gürselgil-Antiemperyalist Mücadelenin Prensipleri Başlıklı Denemesi. Akademya Dergisi 10 Eylül 2017)
"PROTESTANLAŞTIRMA PROJESİ..."
-"... Müslüman zihni Mekke sürecidir. Müslümanca yaşama zemini Medine sürecidir. Müslüman zamanı ikisinin toplamıdır. Müslüman zamanı nedir biliyor musunuz? Hazreti Peygamberdir. Dolayısıyla tarihi şafağın attığı yer 23 senelik sünneti seniyyedir. O aynı zamanda bir metafordur. Yani Sünneti Seniyye devre dışı kaldığı zaman, Hazreti Peygamber devre dışı kaldığı zaman ne olur? Önüne gelen kendi kafasına göre kitabı anlamaya başlar. Dolayısıyla anlaşılamaz hale getirir. Kelle sayısı kadar kitap çıkar. Protestanlaştırma projesi bu. Kişinin kendi kafasına göre dini anlamaya çalışması. Dine uyacağına dini kendine uydurması. Ama tabiî biz buna izin vermeyeceğiz..." (Akademya Dergisi, III. Dönem 5. say- Güz/Ekim 2018, "Salih Mirzabeyoğlu Özel Sayısı" Vesilesiyle Yusuf Kaplan' la Röportaj)
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.