YouTube kitap kanalımda Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar kitabını yarım bırakmamak için neler yapabileceğinizi anlattım: ytbe.one/Q9SFqgGWSX4
Demek bir hevesle o herkesin konuştuğu Oğuz Atay'a Tutunamayanlar kitabıyla başladın ve seni hiç sarmadı? Hatta Tutunamayanlar kitabı sana çok ağır geldiği ve akıcı gelmediği için bir köşeye
Selam️ Haruki Murakami “Sahilde Kafka / Umibe No Kafuka”.. Öncelikle; böyle kompleks bir eseri “su gibi okudum”, “hemen iki günde bitiyor” diyerek, ne denli hızlı okuduklarını belirtmiş, tüm okurların önünde, saygıyla eğiliyorum. Zira bu su gibi hali, benim okuma ritmim için mümkün olmadı. Gayet yavaş ve zorlu bir okuma süreci ile imtihan
Kafka bir dost meclisinde tanıştığı gazeteci Milena dan öykülerini Çekceye çevirmesini ister.Kafka ile Milenanın yolları da bu istek sayesinde kesişir. Milenaya Mektuplar ise bu ikili arasındaki imkansız aşkın mektuplarla örülmüş halidir.
İmkansızdır çünkü Milena zaten evlidir ve Viyanada yaşamaktadır.
Mektuplarda bu imkânsızlıkların daha derin anlatıldığı,aşk okyanusunda okuyucuyu alabora edecek bir anlatım beklerdim,ya da aşkın en kutsal taraflarının daha fazla ele alındığı bir anlatım;ama neticede bu mektuplar Kafkanın ölümünden sonra arkadaşı tarafından yayınlanmış ikili konuşmalar şeklindedir,edebi bir amaç uğruna kaleme alınmış yazılar değildir.
Bir insanın mektuplarının öldükten sonra yayımlanması ne kadar doğru yada yapılmalımıdır bence değil.Hele ki Kafkanın “mektup yazmak hayaletlerin önünde soyunmak demektir.”dediği mektuplara bakışını bu kitapta okuduktan sonra...Mahrem olanın rıza dışında gözler önüne serilmesi değil de nedir?
“Ruh ve kalp,yükü taşıyamaz hale gelince,akciğer yarısını alır ki yükün dağılımı en azından biraz eşit olsun.” Diye yazmış bir mektubunda Kafka Milenaya hastalığı hakkında.
1924 yılında Veremden yaşamını yitiren Kafka mektuplarında karamsar,tutarsız,hırçın anlatımıyla ve Yahudi olmasının getirdiklerini-götürdüklerini her fırsatta hissettirdiği bir iç dünya ile göçmüş bu dünyadan.
Kitap sonunda Milenanın kaleme aldıklarını daha çok beğenmiş olsam da ,20. yy etkileyen yazarın bu eseri de elbette okunmalı.
Sevgi ve Muhabbetle..
Bu benim ilk incelemem. Aynı zamanda bu kitap için de yapılan ilk inceleme. Umarım becerebilirim ve faydalı olur. İlk inceleyen olduğuma seviniyorum çünkü hayatta benim için en değerli on kitap varsa biri budur, diğer dokuzunun bazılarıyla henüz tanışmamış olabilirim. Ayrıca yine benim için en değerli on yazar varsa biri Franz Kafkadır, yine
Her gün yaptığım gibi yine gecenin bir yarısında dışarı çıktım. Gidiyorum, gidiyorum ama yolculuk nereye? Gecenin sonuna mı? Yok yahu. Celine gitti oraya. Keyfini bozmayayım şimdi onun.
Kaldırım taşlarına bakıyorum, onlar da bana bakıyor. Bunlar bari anlasın halimden diyorum, ama tık yok. Sadece üzerlerine düşen yağmuru umursar bu düzenbazlar.
"Gerçekten o kadar yalnız mısın?" diye sordum.
Kafka başını sallayıp onayladı.
"Kasper Hauser kadar mı?"
Kafka güldü ve yanıt verdi:
"Daha da kötü. Ben...
Franz Kafka kadar yalnızım."