Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Her halükarda büyük bir zevkle okuyorum; iyi ama çok yavaş bir okur oldum ben."
Yazar böyle olunuyor sevgili 1K:)
Evet, okumayı üç yaşında öğrendim. Beni etkileyen ilk kitap Sefiller'dir. Hıçkıra hıçkıra ağladığımı, harap bitap düştüğümü hatırlıyorum. Okumayı sökmüş bir çocuk, evde ne varsa onu okur. On üç yaşındayken, evde Mann, Joyce, Eliot, Kafka ve Gide vardı - daha çok Avrupalı yazarlar. Amerikan edebiya­tını çok sonraları keşfettim.
Reklam
Ayın Dergisi
Defterime sayfalarca sevdiğim şeyleri yazıyorum. Sevdiğim şeylerden bahsetmek, sevdiğim şeyler hakkında yazmak, sevdiğim şeylerde daha iyi olmak, yeni bir şeyi sevmek, neleri sevdiğimi keşfetmek her sıkıntıyı geçiriyor. Her şeyde çok iyi olmaya çalışmak beni yorup tüketmeye başladığında ve kimi zaman yerli yersiz başarısız olmaktan çok fazla korktuğumda, her daim bana inanan birilerinin olduğunu ve olacağını hatırlıyorum orada: En başta kendim. Ve sadece bir şeylerde iyi olduğum için, bir şeylerin parçası olduğum için veya bir şeyde bana ihtiyaçları oldukları için değil de sadece kendim olduğum için beni sevebilen insanlar.
Sayfa 22 - Kafkaokur
Öykü Nasıl Yazılır-1
O Ses Sen Değilsin Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Sayfa 6 - Emin Gürdamur:
Eğer şiirdeki sözcükler, okur ile şair arasında duyguların aktığı bir oluk haline gelemiyorsa, şiir işlevini yerine getiremiyor demektir.
Nitekim Kafka'nın bütün metinleri biricik bir şeyler anlatmaya ve bunu sadece anlatılan şeyin genel anlamını ifade edebilmek için anlatır görünmeye mahkumdur. Anlatı, doğrulanmaz ve anlaşılmaz bir olaylar dizisi olmuş düşüncedir ve anlatının yakasını bırakmayan anlam, anla­şılmaz aracığıyla onu alt üst eden sağduyu gibi sürdürülen aynı düşün­cedir. Hikayede kalan kişi açıklayamadığı donuk bir şeye nüfuz eder ve anlama bağlı kalan kişi de ifşa edici ışığı olduğu karanlığa yeniden ka­vuşamaz. İki okur birbirini hiçbir zaman yakalayamaz, insan biri, sonra öteki olur, her zaman olması gerekenden daha fazla ya da daha az anlar. Gerçek okuma olanaksız kalır.
Reklam
Virginia Woolf, James Joyce, Kafka, Camus, Sartre okumaya başlıyorum... Çünkü, bunları okumak modern bir aydının olmazsa olmazı; öyle şartlandırıldık. Ben çok fazla Sait Faik okurdum. Sait Faik'in yalnızlığı ile, onun yalnız dünyası ile büyük bir özdeşlik kuruyordum. Babam bir gün göz gezdirdi okuduklarıma ve bu menfi herifleri neden okuyorsun diye kızdı bana. Sait konusunda müthiş bir tutkum vardı. "Alemdağ'da Var Bir Yılan" hikâyesi beni kalbimden vururdu; okur okur ağlardım. Daha sonra Kafka ve diğerleri... Nihilist eğilimler bilhassa Batı Avrupa entelijansiyasına has bir telakkiyi dünyama taşıyor. Mutluluk bir burjuva illüzyonudur. Mutluluk banal bir şeydir, bayağıdır.
Kimine körlük kimine aşk, kararı siz verin.
Eğer postanede benim gözlerim olsaydı sadece senin adreslerini okur, diğerlerini okumazdı.
Eğer şiirdeki sözcükler, okur ile şair arasında duyguların aktığı bir oluk haline gelemiyorsa, şiir işlevini yerine getiremiyor demektir.
Sayfa 342 - Doğan KitapKitabı okudu
Gemi son limana yanaştı. Katip, merhameti, vicdanı ve sevgiyi aldı, kaptan köşküne oturttu. Geri dönmeden önce son Bir kez tembihledi: "Sıkı sıkı sarılın sakın birbirinize kaybetmeyin. Ancak siz var olursanız insanlık yaşayabilir. Sevgi, merhamet ve vicdan... Unutmayın sakın; son umudumuz sizsiniz.
Sayfa 46 - İnsanlığa ait hisleri taşıyan bir gemi battığında sadece üç duygu kurtulacak olsaydı..Kitabı okudu
Reklam
. Aşkın gerçek olmadığına inanan birine aşık oldunuz mu hiç? Ya da İnanmadığınız şey aşk mı yoksa insanlar mı? .
Sevdim bu alıntıyı.
. "Suyun yolunun başlangıcı ve sonu yoktur. Deniz etrafınızda ve içinizdedir. Deniz, doğumunuzdan önce ve ölümünüzden sonra evinizdir. Kalplerimiz dünyanın rahminde atar. Nefesimiz derinliklerin gölgesinde yanar. Deniz verir ve alır. Su her şeyi birbirine bağlar, yaşamı ölüme, karanlığı aydınlığa."
Sayfa 41 - HİNDUİZM'İN IŞIĞINDA AVATAR / BAHAR İNCİKitabı okudu
. . "Nereye gidiyorsun çocuk dedim içimden, büyümeye mi ?" . .
Sayfa 38 - İLHAMİ ALGÖR /FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKUKitabı okudu
. . "Tütünümü, anahtarımı, aldım evden tam çıkıyorum, bir şeyin eksik olduğunu, eksik olanın ruhum olduğunu fark ettim. Önemsemedim." . .
Sayfa 38 - İLHAMİ ALGÖR / Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir TutkuKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.