Doğum ile ölüm arasında omuzlarımıza yüklenen en ağır yüktür toplum baskısı. Genelin bilerek ya da bilmeyerek kabul ettiği prensip, fikir, inanç, davranış gibi ortalama tabuları azınlıkların da kabul etmesi beklenilmekte, tek tipleştirmeye çalıştırılmakta, aksi durumda ise gerek psikolojik gerekse şiddete varacak eylemlerle zoraki bir kabulleniş diretilmektedir. Bu insanoğlunun tamamının içinde bulunduğu, yaşarken farkına varamadığı ama içsel bir şekilde rahatsız olduğu bir sorundur. Bundan tamamıyla kurtulmamız mümkün değil ama en azından "elâlem ne der?" sorusunu kendine sormayarak, sordurtmayarak bir yerden başlayabilirsin.