Herkes aynı kazanda kaynasın isterler, yansın kül olsun isterler. "Ben yapamıyorsan güzel bir şey, kimse yapmasın." derler. O yüzden bu gürültüde hep birileri sana bir şeyi beceremediğini söyler.
"Yaşamak bir çürüme hâli aslında. Neden birlikte çürümüyoruz öyleyse?" diye sormuştu. Ardından da gülümsemiş. Bir 'son' ancak bu kadar güzel vurgulanabilirdi. Hem o gülüşüyle mezara çağırsaydı beni, gelirdim.
Bir kasaba kahvesi gevşekliğiyle ve tıpkı oradaki gururlu erkek cahilliğiyle karşına geçerler. Her şeyi bilirmiş, her şeyi görmüş geçirmiş gibidirler. Bir ağızdan konuşurlar ve sana " Olmamış," derler. Sen ağzınla kuş tuttuğun kuş dişlerinin arasında, gözlerin fincan gibi olmuş öylece durursun.
" Siz ne yaptınız ki bugüne kadar?" diyemezsin. "Siz kimsiniz ki? " diyemezsin. Seni bir gürültü ile aşağıya çekerler.
Çoğunlukla da kadınlara yaparlar.