Selim'in aşırı duygulu ve sevecen kişiliği, yaşamda tutunamamasının nedenlerinden biridir; Turgut'un "Selimlik" diye adlandırdığı özelliğin bir parçasıdır. Nedir "Selimlik"? Selimlik doğruluktur, çıkargözetmezliktir, sözünün eri olmaktır, içtenliktir, sevecenliktir, düşünebilme yeteneğidir; insanın kendisiyle hesaplaşabilme yürekliliğidir, kendisini açıkça, korkmadan yaşamasıdır. "Selimlik" bunların hepsinin bir bileşkesidir. Diğer taraftan "Selimlik", yirminci yüzyıl insanının bünyesindeki çelişkidir, iletişimsizliktir, kafkaesk korkudur, yalnızlıktır, yaşama karşı zayıflıktır, "kitap okumakla manav tarafından aldatılmaya engel olamamaktır", tümüyle maddesel değerler üzerine kurulmuş bir düzende tutunamamaktır.
Kafka'nın gözünde yaşam gri duvarlarla kaplı, hiçbir yere açılmayan, ama sürekli çıkış yolunu arayacağımız bir labirenttir. Yaşadığımız dünyanın Kafkaesk bir görüntüsüdür bu.
Sözlüklere ve ansiklopedilere girmiş olan bu terimi tarif etmek güç değildir: “Baskıcı atmosfer”e (Robert); “kişisellikten çıkmış uğursuz güçlerin insanlararası ilişkileri denetlediği” “kâbus gibi bir dünya”ya (Twentieth Century Words, Oxford, 1999); “esrarengiz, kaygılandırıcı (unheimlich) ve tehditkâr” (Duden) bir duruma; “yönünü şaşırmış bireyin kaybolduğu” labirent biçiminde “bürokratik ve totaliter, dolambaçlı yöntemlerle birlikte, saçma ve şizofrenik olarak rasyonel bir örgütlenme”ye (Penguin Encyclopedia, 2003) gönderme yapar.