Kafkaesk - Çocukluğun mecaz öncesi düşüncesi
... çocuk için mecaz her zaman çoktan gerçektir (...) Biz çocuğu "Seni yerim!" diye severiz; o dehşet içinde ağzın açılıp açılmadığına bakar. Biz ebeveynlerimizin bütün dünyamızı kapladığından yakınırız; Babama Mektup'ta babasını dünya haritasının üzerine boydan boya uzanmış dev bir yaratık olarak hayal eder Kafka (...) Biz birilerinin gözünü üzerimizden ayırmadığından söz ederiz; Şato' da Frieda'yla K. sahiden herkesin gözü önünde sevişir. Biz bu çocuk adam olmayacak deriz; Kafka'da sahiden bir adam değil, bir böcek olur çocuk.
Kafkaesk bir son
Biz konuşurken, akbaba gözlerini bir Bay'a, bir bana çevirmiş, sessiz sakin bizi dinlemişti. Şimdi görüyordum ki, bütün söylenenleri anlamıştı; ansızın havalandı, hız almak için alabildiğine geriye kaykılıp usta bir mızrak atıcısı gibi gagasını ağzımdan içeri daldırdı, derinlere gömdü. Ben sırtüstü yıkılırken onun tüm çukurları dolduran, tüm kıyılardan taşan kanımın içinde kurtuluşsuz boğulup gittiğini görerek rahatladım.
Reklam
Hakkında sayısız fikrin öne sürüldüğü yazarlarından biridir Franz Kafka. Y üz küsur yıldır eserleri hakkında sayısız makalenin, kitabın kaleme alındığı bu yazarı elbette bir kaç cümle ve bir kaç dizeye sığdırmamız mümkün değil, bundan böyle Kafka Okur'da; Bedenler, Cinsiyet yüklü bedenler, Açlık, Aile, Kurumlar, Davalar, Özgürlük kısacası tüm o acınası güncelliğimizi o ızdırap dolu yaşamımızı Kafka'nın ışığında çözümlemeye, anlamaya, anlamlandırmaya çalışacağız. Yani Kafkaesk dünyaya beraber adım atmış olacağız ...
“Kafkaesk” sıfatının gücü öyledir ki, bizzat bürokrasi kavramını topyekun fanilerin gözünde çaresizce kirletmiştir. 1969 yılında Almanya’da yayımlanan bir Örgütlenme Sözlüğü şunu üzülerek saptamaktadır: “ ‘Bürokrasi’ sözcüğü birçok insanda hafif bir rahatsızlığa yol açmaktadır. Kavram, geçirimsizlik ve kaygılandırıcı yabancılık (unheimlichkeit) anlamında Kafkaesk çağrışımları fazlasıyla peşinden sürüklemektedir.”
Kafkaesk “özgürlük dini” ve dinsel otorite eleştirisi en saf ifadesini Kanun Önünde adlı allak bullak edici meselde bulur. Bu esrarengiz ve büyüleyici metnin yüzyıl boyunca yol açtığı sayısız ekolden yorumlama arasında bana en akla yatkın geleni, Kanun bekçisini, –Yakup gibi taşralı adam da kendisini onun karşısında eli kolu bağlı bulur– akıl sır ermez tanrısal adaletin temsilcisi olarak değil, Josef K.’nın sözünü ettiği yalan üzerinde temellenen bu Weltordnung olarak gören yorumdur. Bu yöndeki ilk yorumcu her daim dostu olan Felix Weltsch’den başkası değildir.
Bu durumda insan, Kafkaesk bir anlatı biçimiyle, yasa bekçisinin açacağı kapıyı beklemek dışında bir arzusu ve ümidi olmayan, yargı yetisini yitirmiş ve kendi yaşamının aktörü olmaktan uzak, kendisine biçilen rolü en iyi şekilde gerçekleştirmek üzere yargı edimini hâkim otoritenin güdümüne terk etmiş insanlar topluluğunun bir parçası olmaktan öteye gidememiştir.
Reklam
191 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.