Kafka’nın romanlarında ortaya serilen “Kafkaesk” evren, Adorno ile Horkheimer’in eleştirel analizini yaptıkları aynı Aydınlanmanın Diyalektiği’nden kaynaklanmaktadır: Modern Batı uygarlığında rasyonelliğin tersine dönüşümü.
Romanın bazı kişilikleri sıfat biçiminde gündelik dile girdi: Rüzgâr değirmenlerine musallat olan kimiler “Don Kişotvari”dirler, fazla tereddüt geçiren bir başkası Hamletvari”dir. Daha ender olarak da yazar adı anılır: Cehennemi bir sahne için “Dantevari”, hakikati bozan bir dil için “Orwelci.” Franz Kafka’nın durumu da böyledir: İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra çoğu dilde onun eserlerinden esinlenen yeni bir sıfat oluştu: Fransızcada kafkaïen, Almancada kafkaesk, İngilizcede kafkaesque, Portekizcede kafkiano. 1936 yılında “kusursuz Kafka durumu”ndan ilk söz eden Malcolm Lowry’dir, ama sıfat 1947 yılında, “çıkışsız Kafkaesk kâbus (a kafkaesque nightmare of blind alleys)”tan söz eden New Yorker dergisindeki bir makalede ortaya çıkar.
Reklam
Bir seçime dayanan, amaçlı ve anlamlı acılar insanı onurlandırır. İnsana dayanma gücü verir. Kendi seçimi olmayan anlamsız ve amaçsız bir acıya katlanmak, insan ruhunda Kafkaesk bir kasvet yaratacaktır. Bu da hayatta bir amaç sahibi olmanın önemini gösterir. Amaçsızlık acının şiddetini artırır, amaç acıyı anlamlı ve katlanılabilir kılar
Bir seçime dayanan, amaçlı ve anlamlı acılar insanı onurlandırır. İnsana dayanma gücü verir. Kendi seçimi olmayan anlamsız ve amaçsız bir acıya katlanmak, insan ruhunda Kafkaesk bir kasvet yaratacaktır. Bu da hayatta bir amaç sahibi olmanın önemini gösterir. Amaçsızlık acının şiddetini artırır, amaç acıyı anlamlı ve katlanabilir kılar.
Sayfa 36 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Hakkında sayısız fikrin öne sürüldüğü yazarlarından biridir Franz Kafka. Y üz küsur yıldır eserleri hakkında sayısız makalenin, kitabın kaleme alındığı bu yazarı elbette bir kaç cümle ve bir kaç dizeye sığdırmamız mümkün değil, bundan böyle Kafka Okur'da; Bedenler, Cinsiyet yüklü bedenler, Açlık, Aile, Kurumlar, Davalar, Özgürlük kısacası tüm o acınası güncelliğimizi o ızdırap dolu yaşamımızı Kafka'nın ışığında çözümlemeye, anlamaya, anlamlandırmaya çalışacağız. Yani Kafkaesk dünyaya beraber adım atmış olacağız ...
Yani soru şu: bireyin polisin “Hey sen!” demesine karşı gösterdiği ilk reaksiyon tam olarak neye dayanmaktadır? İki unsurun tutarsız bir karışımına: (1) “Neden ben, polis benden ne istiyor? Ben masumum, kendi işime gücüme bakıyorum, geziniyorum...”; ama bu afallamış masumiyet protestosuna daima (2) Kafkaesk belirsiz bir “soyut” suçluluk duygusu eşlik eder; bu öyle bir duygudur ki Güç'ün gözünde a priori bir şeylerden ötürü fena halde suçluyumdur, tam olarak neden dolayı suçluluk duyduğumu bilmem imkansız olsa da, tam da bu imkansızlık nedeniyle -çünkü niçin suçlu olduğumu bilmediğimden-, daha da suçlu olurum; yani, daha kesin bir şekilde ifade edersek, gerçek suçluluğumun dayandığı şey tam da bu bilgisizliğimdir.
Reklam
209 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.