Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Kafkas gömleği, zeybek oynarken kendisine çok yakışıyordu."
Sayfa 503Kitabı okudu
İsmet İnönü, Halide Edip'in Latife için ne düşündüğünü öğrenmek istemişti. O da genç kızı çok çekici bulduğunu itiraf etmişti. Halide Edip şöyle diyor anılarında: "İçimden Mustafa Kemal Paşa'nın zevkini takdir ediyordum. Onun aşk meselelerine uzak durmayı tercih etmiştim hep. Bugüne kadar Paşa'da gerçek duygular uyandıran iki kadının, Fikriye ile Latife'nin çarpıcı kadınlar olduğunu düşünmüştüm. Fikriye Hanım, Mustafa Kemal'in yeni ilişkisini öğrenince çok acı çekecekti." Gecenin yatılı konuklarından Falih Rıfkı ise Çankaya kitabına şu notu düşmüştü: Mustafa Kemal'in sofrasında ilk defa bulunacaktık. Holde toplandıktan biraz sonra, arkasında beyaz bir Kafkas ile merdivenden indi. Bu kemerli gömlek, pek ahenkli bir endam ister. Mustafa Kemal, ince, zarif ve güzel bir erkekti. Kahramanlık şanının, o günlerde, bu güzelliği nasıl cazibelendirmiş olduğu da kolay anlaşılabilir. Mustafa Kemal bizim nesle, yazarken Namık Kemal'i, konuşurken Yahya Kemal'i hatıra getirirdi. Sohbetler ve meclisler adamı olduğu belliydi. Sevmek mi acımak mı diye bir bahis açtı. O geceki tartışma sırasında, ilk defa bu yalçın savaş ve pek hesaplı politika adamının dünyalı ve insan tarafını görüyordum. Gene o gece ilk defa türküler söylediğini işittim. Sesi mat, yavaş, tatlı ve cazibeliydi. Bilhassa Rumeli türküleri söylerken, derin ve onulmaz bir gurbet ve sıla acısı gözlerinde yaşarıyordu. O akşam zeybek oynadı. Oyunu efekâri ve kibardı. Gün ağarırken uyuduk...
Reklam
Şimdi de bir gerçek olay… Geçtiğimiz haftalarda TRT’de bir belgesel izledim. Dış Türkleri anlatıyordu. Mesela Karataylar… Karatay ismi İbranice qaray yani Arapça’da iqra/qıraat/qur’an olan okumak sözcüğünden geliyor. Yahudi dinine girmiş Türkler demek. Sürekli Tevrat okudukları için okuyanlar anlamında qaray yapanlar/qıraat edenler