Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İzmir'in nesi var ki marşı olsun ?
Şunu da artık kabullenin özgün değilsiniz Orijinal hiç değilsiniz. Kopyala yapıştır'dan öte değilsiniz. İzmir marşı diye sanki dünyalar fethedilmiş gibi algı yapmanız sadece zeka seviyenizi gösteriyor bilin istedik.. İzmir marşı nın orijinali KAFKASYA MARŞI'dır ve Şehidi alâ Gazi İsmail Enver Paşa'ya aittir.. youtu.be/133MQKvLE9w
"İzmir Marşı" diye bilinen marşın aslı Osmanlı'ya aittir. Adı "Kafkasya Marşı"dır. 1.Dünya Savaşı sırasında Kafkas İslam Ordusu'na ithafen yazılmıştır.
Reklam
64 syf.
1/10 puan verdi
Ne Mutlu Türküm Diyene
Ne Mutlu Türküm Diyene
Emine Işınsu
Emine Işınsu
Kitap Adı:
Ne Mutlu Türküm Diyene
Ne Mutlu Türküm Diyene
Yazar:
Emine Işınsu
Emine Işınsu
Sayfa Sayısı: 64 Kategori: Tiyatro Basım Yılı: 2017 Puan: 6-7/10 Kapak Tasarımı: 10/10 İç Tasarımı: 10/10 Kitap ilkokul ve ortaokul çocukları için yazılmış bir tarihi bir tiyatro oyunudur. Metin olarak güzel bir metindi, 16 Türk devletinin, 16 Türk devletinin çeşitli imparatorların
Ne Mutlu Türküm Diyene
Ne Mutlu Türküm DiyeneEmine Işınsu · Bilge Kültür Sanat · 201730 okunma
* SAHTE KAHRAMANLARIN HEYKELLERİNİ DİKENLER, GERÇEK KAHRAMANLARI NEDEN UNUTTURDULAR ? Çırpınırdı Karadeniz, Kafkas İslam ordusu marşı ve Kafkasya dağlarında çiçekler açar marşları O'nun için bestelenmişti.Tarihin gizli sayfalarında kalmış bir isim: Nuri Killigil Paşa. O, Bakü fatihi diye anılan, Enver paşa'nın kardeşi NURİ
.....................DİNLE(N)DİKLERİMİZ................. 1 / Çaydan Oluyor (Ozan Manas) youtu.be/3M9Ns8n61ZM 2 / Gündoğdu Marşı (Alperen Kekilli)
Kaptanzade Ali Rıza Bey, Denizde Akşam youtu.be/HbLsKkRm2Sc Bu harika eseri dinlerken Kaptanzade'yi biraz tanıyalım mı? "İzmir'in Dağlarında" marşını hepimiz biliriz ama, bestecisini merak edenimiz çok azdır.. Babası Mecidiye kruvazörü kumandanı bir donanma subayı olduğu için kendisine "Kaptanzade" denilmiş. 1881'de doğmuş, babasının isteğiyle İtalyan bir müzik öğretmeninden aldığı dersler sayesinde yalnızca müzik icra etmemiş iyi bir besteci de olmuş.. Türk müziğine kazandırdığı "Yıldızların Altında" ölümsüz eseri ve çeşitli operetler gibi unutulmaz marşlara da imza atmış.. Marş besteleri babasının bir asker olmasından olsa gerek, ki İzmir'in Dağlarında.. marşı da bunlardan biri. (Bu marşın adının 'Kafkasya Dağlarında çiçekler açmış..' olduğunu kendi ağzından söylediği de rivayet edilir.) TRT nota arşivinde yaklaşık 50 eseri kayıtlı imiş. (TRT'nin "Arşivden Gelen Sesler" ve "Arşivden Tınılar" gibi listelerinde Kaptanzade'nin bestelediği eserleri dinlenebiliyor) 1934 yılında konser vermek için gittiği Edremit'te kalp krizinden ölmüş. Mezarı 2009'da bulunabilen Kaptanzade 1918 yılında kurulan İstanbul Operet Heyetinin de kurucusudur.
Reklam
Albayrak Marşı
"Yürüyün dağlar eğilsin, Altınordu şan versin Al bayrak Kafkasya üzerinde yükselsin. Biz Uyguruz dönmeyiz, konağımız dağ ova Türküz bizimdir Asya , Türküz,Türküz hepimiz..."
Kafkasya Marşı
Kafkasya dağlarında çiçekler açar Kafkasya dağlarında çiçekler açar Altın güneş orda, sırmalar saçar Altın güneş orda, sırmalar saçar Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar Kader böyle imiş ey garip ana
İzmir Marşı" diye bilinen marşın aslı Osmanlı'ya aittir. Adı "Kafkasya Marşı"dır. 1.Dünya Savaşı sırasında Kafkas İslam Ordusu'na ithafen yazılmıştır.
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap, Süleyman Askeri Bey'in kişisel hayatının yanında Trablusgarb Savaşı, Balkan Savaşları, Kafkasya Cephesi ve Irak Cephesindeki gayrinizami harp ruhuyla elde ettiği başarıları anlatıyor. Süleyman Askerî'nin 31 yıllık kısacık hayatındaki büyük başarıları bölümler halinde kronolojik sıraya uygun bir şekilde veriliyor. Süleyman
Süleyman Askerî Bey
Süleyman Askerî BeySüleyman Tekir · Kronik Kitap · 0117 okunma
Reklam
BONANZA
1970'lerin ortası. Televizyonun da ilk yılları. Ama her evde cihaz bulunmuyor. O yüzden bir ekran başına ortalama yirmi-otuz çift göz fian düşüyor. Her akşam mesaj TRT'nin açılış sinyaliyle başlıyor, İstiklal Marşı ile bitiyor. Istisnasız her şey izleniyor. Ama içlerinden biri var ki, yayını esnasinda sokaklarda kedi bile kalmiyor: Bonanza... Bay Cartwright ve üç oğlu: Hass, Adam ve Küçük Jo'dan oluşan kadro tüm Türkiye'nin sevgilisi olmuş. Yine bir hafta sonu. Nefeslerimizle tutmuş, Bonanza Yi bekliyoruz. İşte başladı. Halen belleğimde kalan müziğiyle, Jenerik giriyor. Yine birtakım kötü adamlar ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Ama iyi ki Kartraytlar var. Hemen devreye giriyorlar, herkesleri a adamlardan kurtarıyorlar, vesaire vesaire. Bölümün en heyecanlı sahnesinde iyice havaya giren amcalarımdan biri dayanamayıp, "Vallahi bu Kartraytlar Çerkestir diye haykırdı. Odadaki hemen herkes, "Nereden çıkti bu şimdi diye afalladi. Amcam ayni heyecanla, "Çerkeslerden başka kimse ata böyle binemez" diye devam etti. Hepimiz içimizden, "Haydaa, Amerika nere, Kafkasya nere" diye ukala ukala tebessüm ettik ama sesimizi de çıkarmadik. Aradan uzun yıllar geçti. 90'ların sonunda bir gazetede şöyle bir haberle karşılaştım: "Bir zamanların ünlü televizyon dizisi Bonanza Nın Çerkes asıllı yönetmeni Muhiddin Kandur, Çerkeslerin Kafkasya'dan göç edişlerini konu alan romanını imzalamak için Türkiye'ye geldi." Anında koşup haberi amcama okudum. Hiç İstifini bozmad: Eee ne var bunda?" dedi. "Siz anlamamış mıydınız?"
Albayrak Marşı
"Yürüyün dağlar eğilsin, Altınordu şan versin Al bayrak Kafkasya üzerinde yükselsin. Biz Uyguruz dönmeyiz, konağımız dağ ova Türküz bizimdir Asya , Türküz,Türküz hepimiz..."
Lenin'e yazdığı klamlarla Sovyetler'e sesini duyuran Kürt dengbej Sûsika Simo
Lenin'e yazdığı klamlarla Sovyetler'e sesini duyuran Kürt dengbej Sûsika SimoLenin'e yazdığı klamlarla Sovyetler'de ünlenen Sûsika Simo 'Sovyetlerin kızıl dengbeji' olarak ün kazanıyor. Simo, Kürt kadınlarının şarkı söylemesinin uygun görülmediği bu dönemde Erivan radyosuna çıkarak ün kazanıyor. Ekmek ve Gül'den Elvan Başkala, Simo'nun hikayesini
Türkiye Cumhuriyeti, Dünyada kimsesizlerin kimsesi olan bir ülkedir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında 19.23'te saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından 100. Yıl Hitabı'nı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıldır elden ele, gönülden gönüle ve nesilden nesile aktarılan muazzez biz bir hazinedir. Cumhuriyet'imizin 100'üncü yaşını millet olarak işte böyle güçlü, zengin ve köklü bir birikime sahip olmanın gururuyla kutluyoruz' dedi. Hitabında Gazze'deki gelişmelere de değinen Erdoğan 'Bugün Türkiye Cumhuriyeti, tıpkı Gazi'nin arzu ettiği biçimde bölgesinde ve dünyada kimsesizlerin kimsesi olan bir ülkedir. Balkanlardan Kafkasya'ya, Asya'dan Afrika'ya, Türkistan'dan Filistin'e kadar nerede gözü yaşlı bir mazlum, mağdur ve ihtiyaç sahibi varsa yardımına koşan, elinden tutup kaldıran, derdine derman olan Türkiye'dir. Bu millettir. Bu tavrımızı daha önce Kore'de, Kıbrıs'ta, Irak, Suriye, Libya, Yemen'de ve son olarak da Karabağ'da gösterdik. Bugün de aynı dirayetli duruşu Gazi'nin kimse el süremez dediği Filistin ve Gazze için sergiliyor, Gazze halkına yardım etmeye çalışıyoruz' ifadelerini kullandı.
Şamil ismi, günümüzde Rusya ve Yakın Doğu dışında yaşayan insanlar için pek bir anlam ifade etmiyor. Türkiye'de sürgün hayatı yaşayan (ve bazıları Şamil'in soyundan gelen) Kafkasyalı aileler, sanki bir ikonaya hürmet edercesine Şamil'in portresini duvarlarına asıyor. Boğaza tepeden bakan eski bir evde, Şamil'in portresinin
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.