KÂFURÎ Ey acılarla yarışan Küheylan Kalemdir eyerinde dimdik duran
Sayfa 35 - Edebiyat Dergisi yayıları, üçüncü basım 2014Kitabı okudu
Kâfurî
Ey acılarla yarışan Küheylan Kalemdir eyerinde dimdik duran
Reklam
Kâfurî
Ey acılarla yaşayan küheylan Kalemdir eyerinde dimdik duran
Osmanlı İmparatorluğu'nda Eşcinsellik
Evliya Çelebi'nin, Han'ın sâkilerinin okşamalarına karşı koyduğunu gördük. Ancak seyahatnamesinin bir başka cildinde yaptığı bir itiraf hem mahbublar hem de Evliya'nın zevkleri hakkında önemli bilgi sunmaktadır. Seyahatnamesinin Nemçe'nin Bec kentine ilişkin (günümüzde Viyana) tümcelerinde, mahbublara ne anlamda yaklaşıldığı ve
Sayfa 217Kitabı okudu
Pencerenin dışındaki gökyüzünün grisi, annesinin nazara karşı erittiği kurşun parçalarını hatırlatıyordu. Benek benek renkler dönüyordu önünde: cevizi, mercani, erguvani, gövezi, kâfuri.
Sayfa 388Kitabı okudu
Nihayet son günü belediye hekimi hastaya, “iyileşmesi lazım geldiğini” söyledi, kaçtı. Bu hakaretten sonra da Macide iyileşmedi. Macide'nin kocası o gün için belediye hekiminden söz almıştı, gene gelecekti. O gün çıplak Macide beyaz geceliğiyle karyolasına uzandı; kalçasından kalbine kadar bütün vücudunu göğsünün iki sivri ucuna topladı, bekliyordu. Çıplak bacakları gerildi; ayak parmakları ayrılarak büküldü; kâfuri kolları kucaklama müsveddeleri yaparak gerindi; kısa kısa esnedi; çene çizgisinde karar veren bir kalın kemik vardı. Sokak kapısının tokmağı tek bir noktayla vurdu; Macide pike örtüyü üstüne çekti; merdivenlerden yavaş yavaş çıkan hekim odaya dargın yüzle girince, Macide'nin çene çizgisinden, deminki karar veren kemik kayboldu; kadın kocasıyla olduğu gibi hekimle de tabii yüzle kaldı. Fakat geceliğinin içinde vücudundan başka şey olmayan Macide’yi bugün belediye hekimi fazla güzel buldu ve eğerlerini bir aralık ensesinde dinlemeye başladı.
Reklam
Günlük güneşlik havada, hoş kokulu ve değerli kâfuri mum yakan ahmağı çok geçmeden görürsün ki geceleyin kandiline koyacak yağ bulamamış.
Sayfa 168
Cana yakın bir gençti Kafuri. Arkadaşları onu severdi. Elbette kız arkadaşları da olmuştu. ama bir sevgilisi olmamıştı. Niçin sevgilisi olmamıştı o güne dek, arkadaşları gibi? Bunu kendi kendine soruyordu. Sevgilisiyle nesini paylaşacaktı ki, yoksulluğunu mu?
Sayfa 188 - nesin yayıneviKitabı okudu
Kafuri tenli masum rahibenin menekşe rengi gözleri sade gökyüzünde seyahat etmiyor, arasıra karşı penceredeki genç zabit üzerinde de duruyordu.
Işıklı, aydınlık günde kâfuri mum yakan, kısa zaman sonra kandiline koyacak yağ bulamayacaktır.
Reklam
Işıklı, aydınlık günde kâfuri mum yakan, kısa zaman sonra kandiline koyacak yağ bulamayacaktır.
Kâfurî
Ey acılarla yarışan Küheylan Kalemdir eyerinde dimdik duran
Resim