Otman Baba Velâyetnâmesi
780 (1378-79) yılında doğdu. Asıl adı Hüsam’dır. Anadolu'ya Timur ile birlikte geldi. Bir süre Ağrı Dağı eteklerinde, Bursa, İznik, Germiyan ve Saruhan yöresinde dolaşti. Dervişleriyle birlikte İstanbul'a geldi; Göztepe'de ve Terkos civarında bir süre kaldı. Balkanlar'a ulaştı. 5 Ekim 1478 vefat etti ve bugün Varna'da bulunan zâviyesine defnedildi. 1506 yılında türbesi yapıldı.
Velâyetnâme-i Otman Baba, halifelerinden Küçük Abdal tarafından, Otman Baba'nın vefatından beş yıl sonra kaleme alınmıştır. Otman Baba'nın hayatı ve kerametlerinin iç içe anlatıldığı bu eser, dönemin dinî, kültürel ve sosyal hayatı hakkında da önemli bilgiler vermektedir. Kitabin el yazma bir nüshası Ankara Cebeci Halk Kütüphanesinde 495 numarada kayıtlıdır. Diğer nüshası ise Milli Kütüphanede Mikrofilm Arşivinde A. 4985 numarası ile bulunmaktadır.
Otman Baba Vilayetnâmesi'ni, ilk defa 1927 yılında Hasan Fehmi özet hâlde yayımlamıştır. Yine özet olarak günümüz Türkçesi ile neşrini 1996'da Hakkı Saygı gerçekleştirmiştir. Son yayımı ise, tam ve tekmil şekilde Z. Şevki Koca tarafından orijinal diline bağlı kalınarak Latin harfleri ile 2002 yılında yapılmıştır. Bu yayımda; Kahire'de bulunan Kaygusuz Abdal Dergâhı Postnişini Mücerreh Ahmet Sırrı Dedebaba'da bulunan bir yazmadan 1950 yılında Turgut Koca'nın kendi el yazısı ile çoğalttığı nüsha esas alınmıştır.
Sayfa 131 - KRİPTOKitabı okudu
Bir Mısırlı'nın Gerçek Mısırlı Olduğunu Anlamak...
1996, Kahire
Gerçek bir Mısırlıyı diğer insanlardan ayıran en önemli fiziksel özellik ayaklarındaki farklılıkmış. Mısırlı Arapların ya da Araplaşmış yerli Mısırlıların ayak başparmaklarının yanındaki ikinci parmakları diğer ayak parmaklarından fark edilir biçimde daha uzun oluyor.
Sayfa 129 - YönelişKitabı okudu
1994 yılında Kahire'de toplanan Birleşmiş Milletler'in Nüfus Kontrolü'yle ilgili düzenlediği konferansta, klitoridektomi vücut bütünlüğüyle ilgili temel insan haklarının ihlali olarak kabul edildi. 1996'da iki genç kız acemice uygulanan bir klitoridektomi sonucu ölünce, kadın sünneti yasaklandı. Ancak kadın sünnetine olan kitlesel destek hâlâ güçlü.
Sayfa 259Kitabı okudu
Yaser Arafat 1995 yılında Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunmuş, Arap ülkelerinin Türk-lsrail anlaşması konusunda yaptıkları eleştirilere karşı çıkmış ve PKK'ya destek vermeyi reddetmişti. Erbakan'ın partisi barış sürecine karşı olduğu ve parti kongresine Filistinli Hamas örgütüyle Lübnanlı Hizbullah temsilcilerini çağırdığı için, Türkiye'deki laik kuwetlerle FKÖ arasında bir dayanışma bile sağlanmıştı. Yine benzer şekilde Erbakan, Ekim 1996'da Kahire'ye yaptığı ziyaret sırasında Mısırlı lider Hüsnü Mübarek'i, lslam kardeşliğinin Mısırlı lslamcılara to- lerans göstermesi istemiyle kendisinden uzaklaştırmış ve "eğer bu kadar hoşuna gidiyorsa bu kişileri Türkiye'ye buyur
edebileceği" cevabını almıştı46. Türkiye, Araplarla İsraillileri bir araya
getirmekte çok küçük bir rol oynarken, bir yandan israil'le olan antantı sürdürüp, diğer yandan Abdullah Öcalan konusunda Suriye'yle yaşadığı sürtüşme gibi hayati meselelerde diğer Arap devletlerini kendisine karşı birleşmekten alıkoymayı başarmıştı
Sayfa 323 - MOZAİK YAYINLARI
Haziran 1996'da Şam'da yapılan bir toplantıda, Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan liderleri, Türkiye'nin lsrail'le yaptığı askeri anlaşmayı yeniden değerlendirmesini talep eden kısa bir bildiri yayınladılar. Aynı ay Kahire'de yapılan Arap zirvesinde bu talep yinelendi. Bu zirvede Suriye'nin Türkiye'yi kınama önerisini Ürdün veto etmişti. Anlatılanlara göre lran Hükümeti Suriye'ye, İsrail'le Türkiye'ye karşı bir "Suriye-İran Askeri Paktı" teklifetmiş, fakat bir sonuca ulaşmamıştı
Sayfa 320 - MOZAİK YAYINLARI
Yazar önsözü
ÖNSÖZ
Allah'a hamd, Rasûlune salât ve selâm olsun.
İslâmî İlimlerin zirve noktası demek olan tasavvufun en önemli ve en eski kaynaklarından biri, tartışmasız olarak Ebû Nasr Serrâc (378-988)'ın el-Lüma'ıdır. Tasavvufun tekevvün döneminde kaleme alınan bu eser, kendisinden önce yazılmış tasavvufi risâlelede; sûfîlerin söz ve rivâyetlerine son
ALTINOLUK YAYINLARI ☪ İSTANBUL 1417-1996 - Altınoluk Dergisinin HediyesidirKitabı okuyacak
1996, Kahire
İnkârın şiddetinden imanın aydınlığı tezahür etmiş Mısır toplumunda.
Sayfa 124Kitabı okudu
Kahire, 1996
Nil olmadan nasıl Mısır'da hayat düşünülemezse piramitler yok sayılarak da Mısır ve Mısırlı tanımlanamaz.
Sayfa 123Kitabı okudu