Birini kaybetmekten delicesine korkmanın ne olduğunu bilir misiniz? Birinin hayatınızdan, avucunuzdaki kum taneleri gibi akıp gitmesini ve hiçbir şey yapamadığınızdaki çâresizlik hissini?
Peki, birine aslâ tam olarak sâhip olamamanın ağırlığını yaşadınız mı hiç?
Biri vardır ama yoktur. Biri hem sizindir hem de asla değil. Biri hem hissettikleriniz hem hissizliğinizdir, hem içinizdeki kahkaha hem sessizliğinizdir...
anonim...
Televizyondaki kahkaha efektlerinin çoğu 1950'lerin başında kaydedilmişti. Bugünlerde kahkahalarını duyduğunuz insanların çoğu artık öldü.
Sayfa 24Kitabı okudu
Kural 143:gül, tebessüm et ama kahkaha atma! Kendini kaybeden edebini kaybeder.Gülüşün bile ağır başlı olsun...
Sayfa 98 - Yakamoz yayıncılıkKitabı okudu
Bazı yaşlıların söyledikleri ya da yaptıkları şeylerde çok fazla kahkaha ve mizah var. Onlara değil, onlarla gülüyoruz.
"Bu kez kendini tutmalısın Arif. Sakın ola kendi bildiğin doğruları cevap şıkkı olarak kullanma. Herkes gibi yap. Bu şirkete kariyer yapmak için başvurdum. On yıl sonra hedefim bu şirketin tepesinde oturmak" diyerek kendi kendine telkinde bulundu ve sonrasında bir kahkaha patlattı. "Bankanın çağrı merkezinden yükselip genel müdür olmak ha!"
[ Serkan Üstüner - Hükmen Mağluplar ]
Üstelik, her ne kadar bir insan yaşamının özeti, yosunla çerçevelenmiş olarak, bir mezar taşının üstüne kolayca sığarsa da, ayrıntılar her zaman hoşa gider.
Sayfa 5 - İletişimKitabı okudu
