184 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
TRAK ( Serkan Türk) "Geçmiş, arkamızdan ihtiyar bir at gibi yavaş yavaş gelir." Serkan Türk'ün ikinci romanı da birinci romanı gibi ilginç bir isme sahip:"Trak" Oyuncunun sözünü unutması anlamına gelir. Söyleyeceği sözü unutanın kesik kesik konuşması gibi kesik kesik bölümlerden oluşuyor kitap. Matruşka gibi öykü
Trak
TrakSerkan Türk · Everest Yayınları · 021 okunma
Gerçek kahramanlar felaket yağmurları altında, başkaları için çiçek toplayanlardır.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
+Bu gecenin kahramanlar gecesi olduğunu unutuyorsunuz... -Hangi kahramanlar gecesi? Kahramanlar öldüler. Bu gece dalkavuklar gecesidir.
“Sensiz başıma geleceklerden korkuyorum. Daha önce olduğum kişiye geri dönecek miyim? Çünkü o, ne m utlu ne de sağlıklıydı.” “Belki öyle değildin ama o versiyonun ölmedi, Lena. Kendini ikiye bölüp bir tarafının kuruyup ölmesine izin vermeyi bıraktın. Artık bir bütünsün ve bunda benden çok senin payın var.” Alay ettim . “Sen olmasaydın bunlar olmazdı.” Avuç içleri kıçımı kavrayarak kaldırdı ve beni kollarının arası­na aldı, böylece oturup tekrar rahatça kucağına alabilirdi. Ancak ben onun beğenisine göre mükemmel bir şekilde yerleştiğimde, sol ellerimiz alyanslarımız yukarı bakacak şekilde birleşti ve bana ya­nıt verdi. “Çiçekler üzerlerinde parladığı için güneşe, ıslandığı için yağmura teşekkür etmezler. Beni tanıdığın için başına ne geldiyse vermek her zaman senin elindeydi. Ne kadar muhteşem olduğunu anlamak için biraz sevgiye ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. Ben yokken bile muhteşem olmaya devam edeceksin.” “Bak,” derken boğazım düğümlenip yaşlar gözlerimden akmıştı. Dante ile kalan zamanımın ağlayarak lekelenmesini istemiyor­dum. “Her zaman doğru olanı söylüyorsun. Bunu nasıl beceriyorsun?" Gülümsemesi dolgun dudaklarının etrafında sadece bir öneri, bir ima ve aynı anda bir sırdı. Samimi ve küçüktü bu, diğer herkes­ le paylaştığı her zamanki dolgun gülümsemesi değildi. Bu sadece benim içindi. “Bazı insanların hobileri var; sanat, müzik, spor yapmak. Be­nimki de seni öğrenmek.”
Sayfa 241Kitabı okudu
Lakin kahramanlar, pek tabii yardakçılara ihtiyaç duyarlar. Benim oynamak için gönüllü olduğum rol de buydu.
Bir ülkede hain sayılan biri, başka bir ülkede kahraman sayılabilir. Çağımızda bu, özellikle Sovyetler Birliği ve ABD için geçerlidir. Ama her iki toplumu da özgürlükten yok­sun olmakla suçlayan biri (Stalin'in kızı Svetlana gibi örne­ğin; önce ülkesini terk ederek ABD'ye sığınmış, sonra yeni­den Sovyetler Birliği'ne ve en sonunda İngiltere'ye geçmişti) hiçbir toplumun kahramanı olamaz - çünkü tüm toplum­ların sahte kahramanları vardır. Kahramanlar, bir McDo­nald's hamburgeri kadar açık seçik tanımlanmış ve standart­laştınlmışlardır. Kahraman tüm ayrıntılarıyla, bir toplumun tüm ön yargılarını ve değer yargılarını karşılamak zorunda­dır. En büyük Hristiyan kahramanı İsa'yı ele alalım. Tas­virlerinde, ten ve göz rengi, görüntüsünün sergilendiği ye­re göre değişir. Böylece, İskandinavya'da İsa mavi gözlü sarışın bir Sakson iken, Akdeniz'de esmer tenli bir Sami'dir. Kaç Hristiyan, gerçekte olması gerektiği gibi sünnetli bir İsa ha­yal eder?
Sayfa 79 - İletişim Yayınları, 47. Baskı, Çev. Zehra Gençosman-Ömer Madra
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.