Ne bir ses ne bir soluk, iş bitince çekip gitti hep roman kahramanları, o kadar özledim. Bir de gitmeyenler vardı. Mektupkardeşlerim. Yazdık, çizdik, ağlaştık, gülüştük sayfalar dolusu. Buradaki hikâyeleri paylaştık... ve dostluğu, içtenliği, dürüstlüğü. Gözünüz kahraman görsün; benim en fantastik kahramanlarım onlar. Hiçbirini özlemeyeceğim, çünkü hiç gitmeyecekler. İyi ki varlar, Ne güzel varlar... Bir kere daha Mektupkardeşlerime...
Sayfa 9 - AprilKitabı okuyor
Dışına taşamamış bir öfke seli Bir isyan içimde bir dövüşme isteği Çıkıp sinemaya gidiyorum Bir insanın kaderler değiştirdiği filmlere... Adıma dövüşüyor bütün kahramanlarım.
Sayfa 45
Reklam
Güneşi İçenlerin Türküsü
Bu bir türkü :- toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü :- alev bir saç örgüsü! kıvranıyor; kanlı, kızıl bir meş'ale gibi yanıyor esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanlarım Ben de gördüm o kahramanları, ben de sardım o örgüyü, ben de onlarla güneşe giden köprüden geçtim! Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi. Ben
Ve hâlâ aç dolanıyor başkent caddelerinde kurtuluş savaşı kahramanlarım çoğunun çoktan söndü odu, ocağı kalmadı çoğundan nişan bile işte bundandır ki benim bir türlü gülemiyor gülemiyor gülemiyor işte türkülerim
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sinema Kapıları
“Çocuklar büyükler gibi konuşur sefaletten” Edip Cansever Başlarken / Hep Aynı (İç) Görüntü I. Güven içinde olduğumu bilmem hiç
Sayfa 49 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Sait Faik'in mahkemelik olma nedeni.
"Medarı Maişet isimli bir hikâye kitabı çıkarmıştım. Hayatı toz pembe görmüyorum diye mahkemeye verildim. Üç beş kuruş kazanalım derken iki bin lira mahkeme masrafı ödedim, üzüntüsü de caba. Kahramanlarım rahat etmek için hapse giriyorlardı. Bütün sebep bu!"
Reklam
Maalesef öyle:(((
Başlarken belirttiğim gibi işini ciddiye alan, niyetinin saflığı içinde elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan anne-babalara hayranım; onlar benim kahramanlarım. Buna karşın kucağındaki küçük insanın büyüklüğünün ve muhteşemliğinin farkında olmayan ya da umursamayan anne-babaları görünce içim acıyor.
Dünyanın farklı yerlerindeki Müslümanların verdikleri hürriyet mücadelesinin konuşulduğu bir evde büyüdüğüm için, çocukluk kahramanlarım da Müslüman önderlerden oluşurdu.
Sabır ve zaman benim askerlerim, kahramanlarım işte bunlar!
Sayfa 611Kitabı okudu
Dediğim gibi, kahramanlarım baştan aşağı uydurma, gerçek hayatta karşılıkları kesinlikle yok.
Sayfa 37 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Anneme Mektup Anneciğim,hep sana seni ne kadar sevdiğimi,küçücük yüreğimdeki kocaman yerini anlatmak isterdim.Ama başaramadım.Çünkü hiç anlamaya çalışmadın.Bir gün sana bahçeden çiçek topladım.Bardağa koydum sana getiriyordum ki bardak birdenbire elimden düştü,kırıldı.Çiçekle sana sevgimi anlatacaktım.Kırılan bardak için o kadar çok bağırdın ki
Sayfa 145Kitabı okudu
Ebeveynim, bay ve bayan sade vatandaş, hayatımı çabucak tamir edip gittiler. İşte benim süper kahramanlarım. Problemi, örümcek hisleriyle anladılar. Mandrake gibi [Hokus Pokus! Abrakadabra! Karamba karambina!] yuvamı donattılar. Süpermen'in pabucunu dama attılar.
Kahramanlarım gerçek hayatta yapmaları gerekenleri yapıyorlar, benim istediklerimi değil.
Kutuzov “Sabır ve zaman. Benim askerlerim, kahramanlarım işte bunlar!” diye düşünüyordu.
Sayfa 1511Kitabı okudu
bu kahramanlarım, benim için şu yalan dünyanın hakikaten yalan olduğunu söyleyen birer öğütçü gibi oldular. dünyanın fâni olduğu nereden belli? O değnekçinin yaşlanmasından belli.
269 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.