Kahramanmaraş olayları
Tam bu yıllarda CHP yani Ecevit iktidardaydı. Bütün medya ülkücüleri suçluyordu ama CHP'nin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı bu olayların ülkücülerle bir ilişkisi yok diyordu. Kendi partisinden bile öyle tepkiler gördü ki istifa etmek zorunda kaldı. Ben henüz on sekiz yaşlarında bir gençtim. Bilgi donanım da pek sağlam sayılmazdı. Kahramanmaraş'ta bilmem kaç yüz insan öldürülmüştü. Bir ülkücü olarak bundan ne çıkarmalıydım? Sevinmeli miydim? Bunca ölümden bir ülkücü olarak sevinmemi gerektirecek nedenim ne olabilirdi? En önemlisi, İrfan Özaydınlı... Bu olayların ülkücülerle bir ilgisi yok derken neyi ifade etmek istemişti? Yürekler o kadar sağırdı ki İrfan Özaydınlı'nın bu feryadına kimse kulak vermedi. Öyle ki istifa etmek zorunda bırakıldı. Demek ki bazılarının işine ülkücülerle ilişkilendirilmesi geliyordu. Bunlar kim miydi? Tabii ki her zaman küresel emperyalizme hizmet edenlerdi.
Özellikle iktidarın büyük toprak ve ticaret burjuvazisinin eline geçtiği 1950'ler sonrasında bu akımlar daha da güç kazanmıştır, eğitim birliğini bozan İmam Hatip Okulları, İslam enstitüleri, izinli-izinsiz Kuran kursları ve çeşitli dergi ve gazeteleriyle laikliği alabildiğine tahribe yönelmişlerdir. Dahası, son dönemde faşist, gerici ve sözde milliyetçi çağdaşı anlayışlarıyla kendileri gibi düşünmeyenlere karşı toplu kıyımlara kalkışmışlardır. Kahramanmaraş, Malatya, Sivas ve Çorum olayları, yargı kararlarına bağlanmış bu tür kıyımların tipik örnekleridir.
Sayfa 77 - NESİN YAYINEVİKitabı okudu
Reklam
Taciz, tecavüz
“Tarih: 29 Ekim 2007. Sabaha karşı 03.00… Yer: Erzurum. Bir kız çocuğu Dadaşkent Polis Merkezi’nden içeri girdi.
#Maraş(!)
19-26 Aralık 1978'de Maraş'ta Alevilere yönelik gerçekleşen katliamda resmi rakamlara göre 120 insan öldürüldü, yüzlerce kişi yaralandı. Maraş’ın kadınları... 'Hamileyim, bari beni öldürmeyin' Maraş katliamının özneleri arasında pek çok kadın var. Kimi sanık, kimi tanık, kimi mağdur, kimi de katliam mağdurlarının koruyucusu,
422 syf.
·
Puan vermedi
·
52 günde okudu
12 Eylül günlükleri/ Tank Sesiyle Uyanmak
Kitap Hakkında Ayrıntılı Değerlendirmem / 12 Eylül Hakkındaki Düşüncelerim ve Araştırmalarım Öncelikle Kitabı okuduğum süre zarfında çok fazla fikir değişikliği yaşadığımı belirtmek isterim. Yazarın tutum ve tavrının etkisinden ziyade Kenan Evren’in tam olarak çözemediğim davranışları, Bülent Ecevit’in ülke içindeki ve dışındaki tavırları,
Tank Sesiyle Uyanmak
Tank Sesiyle UyanmakHasan Cemal · Everest Yayınları · 201258 okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
Nefha
Nefha; 1) Hoş koku. Tatlı, esinti. 2) Kıyametın kopması, sûra yapılacak üfleyiş. Yazar Sezgin Kaymaz'a sorulduğunda kitabın konusu adının iki anlamını da kapsadığını söylüyor. Cennette bir sürü melek ve dört büyük kadim melegin olduğu cennet tasviri. Kitabı okumaya 6 Şubat Kahramanmaraş depreminden önce başlamıştım. Tevafuk olsa gerek. Kitabı okurken Mikail Meleği cennetteki küçük meleklere ders veriyordu. Küçük melekler kızdırsa da diğer Kadim Melek arkadaşlarıyla Mikail, sinirlerine hakim olmaya çalışıp yine derse devam ediyordu. Mikail meleğinin görevi dünyadaki hava olayları, afet vb. düşünülürse... Bu yaşadığımız depremde bu kitabı okumam da acayip bir tevafuk olsa gerek. Depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah'tan Rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve geride kalan onca insanımıza çokça sabır dilerken. Kitabın son vurucu alıntısıyla yazımı bitirmek isterim. 'Korkunçtu, ama daha korkuncu vardı. Âdem'in şen şatır kahkahası geliyordu. "Gül bakalım sen, gül!" Dedi Inci hırıl hırıl. "Şimdi senin zamanın." Meleklerinse ağlama zamanıydı. Ağladılar.'
Nefha
NefhaSezgin Kaymaz · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2019465 okunma
Reklam
270 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
YAZIYOR YAZIYOR ÜLKENİN MAKUS TALİHİNİ YAZIYOR
PRANGA Biat, mutluluktur 21 Ocak 2021 Perşembe Fiyatı: 1 lira
100 Soruda Türk Basın Tarihi
100 Soruda Türk Basın TarihiHıfzı Topuz · Gerçek Yayınevi · 197316 okunma
167 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Gaziantep Üniversitesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi olarak çalışan, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlemiş olduğu Akademi vesilesiyle tanışma ve öğrencisi olma şerefine eriştiğim değerli hocam Mehmet Sabri Genç'in "Karekök Hayat" kitabını an itibarıyla bitirdim. Avusturya'nın Salzburg ve Viyana vilayetlerinde tamamladığı yüksek öğrenimi sırasında yaşadığı, gerek gurbetçi gerekse yerli ve milli vatandaşlar/arkadaşları ile biriktirmiş olduğu anılarını derlediği kitabı, insanın içini burkarken bir yandan da olayların felsefi boyutu ile ele alması, derslerde anlattıklarını pekiştirmesi açısından kendi adıma büyük bir kazanım oldu diyebilirim. Hocamızın derslerinde de dikkat çektiği şekliyle "Doğru baktığınız taktirde etrafınızda okuyacak o kadar çok şey göreceksiniz ki, bu bir otobüsün camından izlediğiniz yol da olabilir; okuduğunuz kitaptaki bir cümle de olabilir. Salt akıl temelli olmasın bakışınız, metafiziğin engin denizinden de yararlanmayı bilin. İşte o zaman görecek, duyacak ve bileceksiniz." in hocamın olayları, durumları, insanları yorumlama kitabı olmuş Karekök Hayat. Tavsiyemdir.
Karekök Hayat
Karekök HayatMehmet Sabri Genç · Şule Yayınları · 2014132 okunma
İlginçmiş
Müdahaleyi meşrulaştıracak imkanlar veya bir başka söyleyişle mü­dahaleyi meşrulaştıracak toplumsal sorunlar oluştuğu zaman, "birlik ve beraberliği yeniden tesis etmek", "bazı millet düşmanı iç ve dış mihrakların oyunlarını bozmak", "terörü, akan kardeş kanını durdurmak" ... için ordu müdahaleye başvurmakta ve
752 syf.
4/10 puan verdi
Milli duygulardan ziyade siyasi emellerle yazılmış bir eser.
30 Ağustos Zafer Bayramının arefesinde büyük beklentiler ile başladığım bu eser büyük hayal kırıklığı ile tamamlandı. Yazarın siyasi amaçlarından dolayı tarihi olayların birçoğuna değinmemesi ve olayları tek taraftan ve istediği gibi aktarması kitabın konusunu Millî mücadele yerine siyasi bir dayanağa bağladığının göstergesi durumunda. Beni en büyük hayal kırıklığına uğratan durum ise Millî Mücadelenin sadece yunanlılara karşı yapılmış olarak gösterilmesiydi. Doğu Cephesinde Kazım Karabekir Paşa'nın mücadelelerine hiç değinmemesi, ayrıca güneyde Milli Mücadelenin kendi imkanlarıyla kurtulmuş olan tek bölgesi olan ve daha sonra istiklal madalyası ve Kahraman unvanıyla ödüllendirilen Kahramanmaraş'ın mücadelesine hiç ama hiç değinmemesi, adının dahi geçmemesi tam bir fiyaskoydu. Milli Mücadelemiz isimlere atfedilemeyecek kadar büyük ve ülkemizin her bölgesinin değeri tartışılamayacak kadar önemli bir mücadelesi sonrası zaferle sonuçlanmıştır. Yazar ise bu Milli Mücadeleyi adeta bir Yunan-Türk savaşına döndürmüş. Gerek güneyde milletimizin kendi imkanlarıyla mücadelesine gerekse doğudaki ermenilere karşı kazanılan zaferlere hiç değinilmemesi, olayların tarihten yoksun siyasi zemine oturtulduğunun bir yansıması olmuş. Bana göre ''Şu Çılgın Türkler'' kitabı ne tarihi ne de edebi anlamda büyük bir beklentiyi karşılayamadı.
Şu Çılgın Türkler
Şu Çılgın TürklerTurgut Özakman · Bilgi Yayınları · 202321,6bin okunma
Reklam
Ali Sirmen
Devlet Çorum'u, Malatya'yı, Kahramanmaraş'ı unutmasaydı, Sivas olayları olur ve yetkililer, kasta varan bir aciz içinde katliama seyirci kalır mıydı? Sivas'ı unutma, unutturma!
Sayfa 27
102 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Acı Gerçeklerle Yüzleşmek
Kitabı okumak çok fazla acı gerçekle yüzleştiriyor insanı. Ülkemizde olan biten son olayları da düşününce insanın içi acıyor okurken. En son ki olan Kahramanmaraş depremi felaketinde Hatay'daydım. Depremi bizzat yaşayıp etkilenen orada yaşamın nasıl durduğunu koskoca bir şehrin nasıl kendi kaderine terk edildiğini gözleriyle görmüş biri olarak bugün haberlerde konuşulanları duyduğumda aynı bu çiftlikte hayvanlara uygulanan strateji geldi gözlerimin önüne. Kitap yıllar önce yazılmış ama günümüz Türkiye'sini anlatıyordu. Mümkün olsa tüm satırları tek tek herkese anlatmak isterdim. Buraya yazardım size "Domuzlar kandırıyor sizi gözlerinizi açın hiçbirinizin bir değeri kalmadı uyanın!" diye. Mümkün olsa bu kitaptaki metaforu bu ülkede yaşayan herkese anlatmak isterdim. Acı gerçekler diyip bizlerde bu hikayedeki eşek olmuş oluyoruz bunun için kendime de ayrı üzülüyorum. Hikaye çok etkileyiciydi zamanını bulan herkes mutlaka okusun kısa bir hikaye size çok tanıdık bir çiftliği anlatacak. Bu ülkeye bir daha hiçbir şey marş yazdırmak zorunda bırakmasın ama marşını da unutturmasın. Belki bir gün hepimiz aynı satırları okuruz aynı satırlarda fark ederiz bize yapılanı. Ne duyuyorsanız ne görüyorsanız bunun ne kadarının oyun olabileceğini düşünün. Kimsenin gördüklerinizi kendi istedikleri ile değiştirmesine izin vermeyin. Orada çok can gitti bir çoğu da kurban gitti bunu da sakın unutmayın.
Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği
George Orwell
George Orwell
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Anonim Yayıncılık · 2021245,5bin okunma
459 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Artık kayıpları konuşmaktan ziyade umutlu bekleyişimizi sürdürüyoruz. Tek tek her candan gelecek, mutlu, güzel bir kurtuluş haberini bekliyoruz. Gözüm bir yandan Kahramanmaraş Merkez’de çünkü orada yaşıtım bir kardeşim var Muhammed isminde. Gözlerim onun kurtarılma çalışmalarında. Umuyorum ki o da hayata tutunacak, direnişi güzel sonuçlanacak ve
İnce Memed 2
İnce Memed 2Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202029,3bin okunma
12 Eylül'e giden süreç
Ama özgür düşüncenin düşmanı artık Devlet değil, kaba kuvvetti. Bu dönemde yapılan saldırıların ve işlenen cinayetlerin korkunç bir bilançosu vardır: - Prof. Muammer Aksoy ile Prof. Uğur Alacakaptan'ın evlerine patlayicı madde atıldı (14 mayıs 1975). - İstanbul Üniversitesi öğrenci çatışmaları yüzünden süresiz ka­patıldı (12 Kasım 1976). -
Sayfa 135Kitabı okudu
1978 Maraş Olayları Üzerine
Ve Demirel, evlerinde çoluklarıyla çocuklarıyla boğazlanan Kahramanmaraş halkının kanlı cesetlerine bakarak konuşuyor: - Bana sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsi­nız..
Resim