Boğazlıyan Kaymakmı Mehmed Kemal Bey'in darağacındaki son sözleri: "Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet! Yaşasın Millet!"
"Sizlere yemin ederim ki ben masumum! Son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet!" (Kaymakam Kemal Bey, 10 Nisan 1919)
Sayfa 41 - Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey
Reklam
daha ben şuncacıkken lâstik sapan atarken serçelere masallarla uyurken bol nineli bol karlı bol bulgurlu az yağlı bol düşlü bol ağrılı kasaba gecelerinde ve ekmeğe mama derken daha ben soyadımı babam almış pazardan
Sayfa 71
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey 10 Nisan 1919
Sizlere yemin ederim ki ben masumum!Son sözüm bugün de budur yarın da budur.Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar.Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!
"Sevgili vatandaşlarım! Ben bir Türk memuruyum.Aldığım emri yerine getirdim.Görevimi yaptığıma vicdanım emindir.Sizlere yemin ederim ki,ben masumum! Son sözüm,bugün de budur yarın da budur. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet diyorlarsa,kahrolsun böyle adalet! Benim sevgili kardeşlerim! Asil Türk Milletine çocuklarımı emanet ediyorum.Bu kahraman millet,elbette onlara bakacaktır.Vatan uğrunda cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum.Allah vatan ve milletimize zeval vermesin! Amin! ---- Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey---
kahrolsun böyle adalet!
Üzerinde Daire-i Umur-u Askeriye yazılı Harbiye nezaretinin kapısından bir müfrezenin çıktığı görüldü. Süngülü erlerin arasında, yüzü solmuş, üzerinde beyaz bir gömlek bulunan, otuz beş yaşlarındaki Kemal Bey bulunuyordu. Son sözü olup olmadığı sorulduğunda halka dönerek şunları söylediği duyuldu: "Vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum aldığım emri yerine getirdim. Görevimi yaptığıma vicdanım emindir. Son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Yabancı ülkelere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet budur diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet". Bu sözleri duyan bütün Beyazıt meydanı hep bir ağızdan tekrarladı: Kahrolsun böyle adalet. Halk hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Meydan tam bir matem manzarasına bürünmüştü. İşte tam bu sırada, bugünkü Rektörlük binasının pencerelerinden birinde olayı izleyen Adliye Müsteşarı, İngiliz Muhipleri Derneği üyesi Sait Molla: söyletmeyin bu alçak herifi, asın bu köpeği, ne duruyorsunuz itoğlu itler, diye bağırdı. Kemal Bey'in cansız vücudu bir kaç kere darağacında sallandı." Onbinlerce Türk o gün Beyazıt Meydanında işgalin ne demek olduğunu böylesine somut ve acı bir örnek üzerinde, bizzat görerek, anladı. O gün gece geç saatlara kadar polis ve jandarma Beyazıt meydanındaki yığınları dağıtamadı.
Sayfa 152 - İmge yayınları /pdfKitabı okudu
59 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.