Kitabın konusu görünürde herkesin bildiği hatta efsunlanmış gibi sadece izleyip kimsenin engel olma şuuruna kapılmadığı bir cinayeti konu alsa da aslında toplumsal ve bireysel değerlerin iç çatışmasını eşsiz bir dil ile bize sergilemiş bulunmaktadır.
Aslında polisiye romanları gibi gizli saklı bir şey yok. Katiller maktül hatta sebep bile belli kitabın ilk sayfalarında. Ama insanı yine de bir merak duygusu sarıyor. Yazar röportaj tekniğini kullanıp zamanda ileri geri giderek psikolojik olarak bizi zamana yaymış.
İlk sayfalarda biraz dili ve konu itibari ile namus cinayeti/töre cinayeti algısı olduğundan sıkılacak gibi olmuştum. Ama kitap o kadar akıcı bir üslupla yazılmış ki, bu güzel cumartesi planlarımı hızlıca iptal ettirdi bana. Ve bir kahve molası eşliğinde bitirmeme sebep oldu.
En etkilendiğim bölüm cinayet esnasında bıçaktan bir damla kan bile gelmeyip bıçağın tertemiz çıkması her defasında..
Burada yazar bize masumiyeti mi sorgulattı acaba dedim. Kitap bittiğinde ne çok şey sorguladım ...
En önemli sorgulamam bugün nasıl akşam oldu mesela :))
Kitabın ismine bir miktar takılmış olabilirim. Neden pazartesi?Tamam cinayet pazartesi olmuş olabilir.
Kırmızı düğün olsaymış daha evla bence :)
Kitap benim aklımda hep bu cümle ile bütünleşti.
"Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım" . Ah bu önyargılarımız bizi bizden alan değil mi?
Kitabın son sözleri ise "beni öldürdüler"
İnsan kaç kez ölür?
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,4bin okunma
Alem âşık olup gitmiştir, bağında daima gül bitmiştir. Leyla ve Mecnun.Tasavvuftan tutunda, maddi manevi birçok olgu üzerine başta Aşk olmak üzere büyük tesir yaratmış, konu olmuş büyük bir yaşam öyküsü, Kitabın hacmi çok küçük, Fuzuli' nin orijinal eserinin kalın bir kitap olduğunu biliyorum, doğal olarak bu eser özet niteliği taşımasına karşın, yazar tarafından güzel hikaye edildiğinden özet okuduğunuzu unutturuyor. Bir çırpıda okunan kitaplarlardan. İki kitap arası bi kahve molası gibi....
Leyla ve MecnunFuzuli · Yelkenli Kitabevi · 20091,917 okunma
Rüya gerçeğe ne kadar yakın olursa, uyandıktan sonra duyulan acı da o kadar büyük oluyordu. Git Kendini Çok Sevdirmeden. Kitap güzel akıcı ama ben çok sevemedim. Arada o kadar boşluk bırakmış ki kitabın sonuna yaklaştıkça kalan sayfalarda nasıl toparlamış olabilir diye düşündüm ve sonuç hayal kırıklığı. Sanki gayet güzel yazarken üşenmiş aman bunu da şuradan bağlayayım bitsin demiş gibi. Kitabın sonu yok. Çerezlik bi kahve arası, kitap molası gibi:)# Huzur#Kahve#Kitap#
Öyle bir ruh halindeyim ki ; biri bir şeyler anlatsa saatlerce dinlerim. Arada kahve çay molası ,sonra yine o anlatsın ben dinleyeyim. Ama öyle boş şeyler değil, bu dünyadan, ötekinden, tecrübelerden , masallardan , insanlardan , gerçeklerden, yalanlardan..sanıyorum benim yine öğrenci olasım gelmiş 🥲