casper

Çünkü namaz, tesbiîhtir, hamddir, tâzimdir, kırâat ve duâdır. Hâsılı, fazîletli amellerin tümü, vaktinde kılınan namazdadır.
Reklam
1. Kalbin Rabbi ile beraber olması. Bu ancak zikrullâh ile mümkündür. 2. Allâh Rasûlü'ne kalbde muhabbetin artması. 3. Salihleri sevip onlarla hemhâl olabilmek. Psikoloji ilminin ifadesiyle "Enerjik karakterlerde sirâyet özelliği vardır." Yani tıpkı bulaşıcı hastalık gibi hâller de sârîdir. 4.Hâlık'tan ötürü mahlûkata şefkat ve merhametle muamele etmek. Vehb bin Münebbih -radıyallahü anh-dan: Ona denildi ki: "La ilahe illallah kelimesi cennetin anahtarı değil midir?" Buyurdu: "Evet, fakat dişsiz anahtar olmaz. Ancak dişleri olan anahtarla gelirsen, (kapı) sana açılır, aksi hâlde açılmaz."
Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü,..
Hasan Basrî Hazretleri, şeytanın: "—Muhammed ümmetinin önüne günahları allayıp pullayarak koyuyorum, ama onların tövbe ve istiğfar etmeleri belimi büküyor, beni başarısız kılıyor. Ben de onların günah zannetmedikleri bir takım doğru görüntülü yanlış işleri önlerine koyuyorum. Böylece niceleri günah zannetmedikleri için o hatalardan kaçınmadıkları gibi Tevbe ve istiğfar da etmiyorlar." dediğini ifade ile mümin gönülleri şöyle ikaz buyurur: "İşte bu günah zannedilmeyen bir takım cürümler, bid'atlardır, yani nefislerine uyarak yaptıkları ve dinden zannettikleri şeylerdir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Necip Fazıl Kısakürek
Yön yön sarılmışım ne yana baksam, Sarılan olur da saran olmaz mı? Kim bu yüzü çizen sanatkâr ressam; Geçip de aynaya soran olmaz mı?
Reklam
Allah Teala indinde şirkten sonra affedilmeyen ikinci husus, kul hakkı olarak beyan edilmiştir. Hatta Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz vefatıyla neticelenen ağır hastalığı esnasında dahi mescide giderek ashabıyla helalleşmiş ve: "Ashâbım! Kimin malını aldıysam, işte malım; gelsin alsın! Kimin sırtına yanlışlıkla vurduysam, işte sırtım; gelsin vursun!.." buyurmuşlardır.
Allâh Rasûlü -sallâllahü aleyhi ve sellem-, bir kimsede gördüğü bir hatayı düzeltirken dahî nezâket ve zarâfeti elden bırakmaz, o şahsa hitaben değil, umûma hitaben: "Bana ne oluyor ki, bazılarınızı şöyle yaparken görüyorum!.." buyurarak sanki kendilerine galat-ı ru'yet, yani yanlış görme izâfe edercesine sözlerine başlarlardı.
Tepemizdeki güneş, Firavun, Haman ve Nemrud gibi nice zalimlerin köşk ve saraylarını da aydınlatan, sonra da harabeleri üzerine doğan aynı güneştir. Ve her zaman olduğu gibi yine beşeriyetin gönül alemini tezyin edecek olan semâ da İslam semâsı, karanlık gafletleri yok edip nûra garkedecek yegâne kandil de imân güneşidir.
casper
Bir kitabı okumaya başladı
İslam İman İbadet
İslam İman İbadetOsman Nuri Topbaş
9.5/10 · 106 okunma
Reklam
Hem Kur'an, bilmüşahede ve bilbedâhe, ebedî ve daimî bir mu'cizedir. Her vakit i'câzını gösterir. Sair mu'cizat gibi sönmez, vakti bitmez; ebedîdir. (Kesinlikle Kur'an'ı Kerim, inmesinin üstünden 1400 yıl küsur geçmesine rağmen günden güne gençleşmektedir. "Elif. Lâm. Mîm. Rumlar, (Arapların bulunduğu bölgeye) en yakın ve seviyesi en düşük bir yerde yenilgiye uğradılar...” (er-Rûm suresi, 1-3) Yapılan son araştırmalarda, deniz seviyesinden aşağıda bulunan Dünyâ karalarının en derininin göl tabanı, deniz seviyesinden yaklaşık 700 metre daha aşağıda olan Lut Gölü olarak tespit edilmiştir. On dört asır evvel, daha Dünyâ coğrafyası tam olarak tespit edilememişken Kur’ân-ı Kerîm’in bu mekândan “seviyesi en düşük yer” olarak bahsetmesi, ayrı bir Kur’ân mûcizesidir. ")
Hem Kur'an'ın verdiği meyveler hem mükemmeldir, hem hayattardır(canlıdır). Öyle ise, Kur'an ağacının kökü hakikattedir, hayattardır. Çünkü meyvenin hayatı, ağacın hayatına delâlet eder. İşte bak, her asırda ne kadar asfiya ve evliya gibi mükemmel ve kâmil zihayat ve zinur meyveler vermiş.
Hem Kur'an, bil'ayan ve şüphesiz, saadet-i dâreyne isal eder ( dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştırır, götürür),beşeri ona sevk eder. Kimin şüphesi varsa, bir defa Kur'an'ı okusun ve dinlesin, ne diyor?
Hem Kur'an, bilyakîn, hakaikin (hakikatler,gerçekler, doğruların) mecmaıdır (toplanılan yeridir). Hayalât ve hurafat (aslı esası olmayan batıl rivayet davranışlar), içine giremez. Teşkil ettiği hakikatli âlem-i İslâmiyet, izhar ettiği esaslı şeriat ve gösterdiği âli kemâlâtın şehadetiyle, âlem-i gayba ait olan bahislerinde dahi, alem-i şehadetteki bahisleri gibi ayn-ı hakaik olduğunu ve içinde hilaf bulunmadığını ispat eder.
1.304 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.