1980 CENNET NASIL CEHHENEME DÖNÜSTÜ.
1980 Mayis ayinda okulu bitirip diplomami aldim. Bizden istenen üç tercih illerin basina Erzincan, Diyarbakir ve Mardini yazarak atamamin yapilmasini beklemeye basladim. Okul, lokanta ve takside yoğun calismak beni oldukca bunalmisti. Köye gidip bu yoğun stresi atma karari aldim ve köye geldim. Bu ara erol
İlgili Resim : hizliresim.com/ODy42Q (bence tek cümleyle "Cam Kenarında Dışarıya Bakıyordu Genç Kız" )
Beyninde sözlerini, müziğini bilmediği belki bir gün bir yerlerde dinleyeceği içten şarkı çalarken elinde iki gündür hasret kaldığı bilindik bir soğuk algınlığı ilacının reklamını yapan kupasındaki Türk kahvesiyle ayakta
Sait Faik şöyle betimlemiştir Orhan Veli’yi: “İki incecik bacak, kısaca bir trençkot, kanarya sarısı bir kaşkol, müselles bir yüz, şişirilmiş bir göğse benzeyen bir sırt, denebilirse ergenlik bozuğu bir yüz. İşte görünüşte Orhan Veli.”
Orhan Veli ise askerlik yaptığı yıllarda naif bir anlatımla hayatını şöyle dile getirmiştir: “1914’te doğdum. 1
Sait Faik şöyle betimlemiştir Orhan Veli’yi: “İki incecik bacak, kısaca bir trençkot, kanarya sarısı bir kaşkol, müselles bir yüz, şişirilmiş bir göğse benzeyen bir sırt, denebilirse ergenlik bozuğu bir yüz. İşte görünüşte Orhan Veli.”
Orhan Veli ise askerlik yaptığı yıllarda naif bir anlatımla hayatını şöyle dile getirmiştir: “1914’te doğdum. 1
KENDİME GETİREN TOKATLAR
O gün biraz canım sıkkındı. Yorgunluk ta üstüne tuz biber ekince çıktım
iş yerinden ve doğru kuaföre attım kendimi...
Uzun zamandır gittiğim kuaförde ikinci kez karşılaştığım manikür yapan
arkadaşa “Hadi bir de ellerim hafiflesin” diyorum. Biraz acelesi olduğu
dikkatimi çekiyor.
Zaten canım sıkkın gelmişim, biraz da
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Bizlerle tanışıp, çay-kahve içecek, kitap tartışacak, eğlenecek, zaman geçirecek herkesi bekliyoruz.
15 Aralık Cumartesi 13.00'de görüşmek üzere...
Yer : Bayramefendi Osmanlı Kahvecisi ( Günnaz Salep Karşısı )
Saat : 13.00
Genç kadın sabah kalktığında güneş doğmuştu ama ona hala karanlık gibi geliyordu. Yatağından doğruldu, alırken bayıla bayıla aldığı şimdiyse kendisine oldukça boğucu gelen mor perdeleri açtı. İlk önce gözünü alan aydınlığa alışmayı bekledi, dönüp yatağa, kendi kalktığı tarafa değil diğer boş kısma baktı. Dün gece ile ilgili düşünmemek için
1.
dün gece yağmur yağdı kente,
sonra sabah, güneşte ayıklanmış,
bir kahvede düşünüyorum,
sen geleceksin ya, dalgınlık
kopuverdi bir daldan, sallanarak
geçen bayrak açmış bir bulut,
sonra ikindi ve akşam, bakarsın,