Merve Damla Mungan 8k
@kahvekitapikilisi
Kitap kurdu/instagram 1kitap.1kadin
Hemşire
Yüksek Lisans
Ankara
660 reader point
Joined on February 2018
Okuma Hedefleri
“Ben on iki çocuğum olsun istiyorum, sonra on iki tane daha. Anladın mı ? İlk on ikisi hep çocuk kalacak ve asla dayak yemeyecek. Öbür on ikisi büyüyüp adam olacak. “
“Başka seçeneğim yoktu; sırtımı dönüp üstümü çıkarmaya başladım. Önce gömleğimi, sonra da askılı pantolonumu. Hepsini yere attım ve dönüp yalvarırcasına yüzüne baktım. Hiçbir şey söylemese de kapıldığı dehşet ve isyan gözlerinden okunuyordu. Yediğim dayakların bıraktığı morartıları, izleri ve kabukları görmesini hiç istemezdim. “
“Bazı espirili, şefkatli, doğal bir seçkinliğe sahip, ama alelen hiçbir ahlaksızlıkta bulunmasalar ve tek bir ahlaksızlıklarından söz edilmese bile her türlü ahlaksızlığa yatkın insanlarla hayat tuhaf şekilde kolay ve hoştur. Esnek, esrarengiz bir yanları vardır. Ayrıca sapıklıkları, gece bahçelerde gezinmek gibi, en masum eylemlerine bile bir çeşni kadar.”
Reader Follow Recommendations
“Müzik, tefekkür, iyilikseverlik, yalnızlık ve tabiat zevkleriniz artık tatmin olmuyor. Sükse zihninizi meşgul ediyor, haz sizi pençesinde tutuyor. Oysa insan ruhunun derinliklerindeki eğilimler doğrultusunda sevdiği şeyleri yaparsa mutluluğu bulabilir ancak.”
“Göründüğü kadarıyla, ikimizde güzellik ve iyilik hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. O, hiçbir şey bilmediği halde bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmemekle birlikte bunun bilincindeyim. Bu durumda, hiçbir şey bilmediğimi bildiğim için az da olsa ondan daha bilgeyim sanırım.”
“Sokrates, yer altında ve gökyüzünde olanları araştırdığı ve önemsiz lafı önemli gösterdiği için suçludur.Bu doğrultuda gereksiz araştırmalar yürütüyor ve aynı zamanda bunları başkalarına da öğretiyor.”
Hovardanın bekâret talebi aşkın masumiyete ebediyen sunduğu saygının bir başka şeklidir.
“Bu süreçten nasıl kurtulabilirim ? Nasıl daha fazla para kazanabilirim, nasıl hak ettiğim ilişkiyi yaşayabilirim gibi sorular sormalısın. Neden beni terk etti, neden para kazanamıyorum, neden hep aynı şeyleri yaşıyorum seklinde sorular sorarsan ilahi düzen sana bu soruların cevabını verecektir ve aynı şeyleri yaşayıp durursun.”
“Sen şerefli olmadığında şerefsizlik katlanarak sana geri döner, sen sakin olmadığında korku katlanarak sana yine geri döner. Sen öfkeli oldukça sana öfkeli davranan kişilerle karşılaşırsın. Ezip yok etmek istediğinde ilahi düzen sana aynı şekilde seni ezip yok etmek isteyen deneyimler gönderir.”
“Kendinin üzerinde zaferine ve özgürleşmene hizmet edecek canlı anıtlar inşa etmelisin. Ama önce kendi kendini inşa etmelisin, dik bir beden ve dik bir ruhla. Sadece neslini sürdürmekle kalmamalısın ama aynı zamanda onu yükseltmelisin de! Bunun için vardır evliliğin bahçesi.”
“Bu ağacı ellerimle sallamak isteseydim, gücüm yetmezdi. Ama gözümüzle göremediğimiz rüzgar ona istediği gibi eziyet ediyor, istediği yönde eğip büküyor. Tıpkı o rüzgarın ettiği gibi görünmez ellerdir bize de en kötü eziyeti edenler, bizi eğip bükenler.”
“Hayatta kalma mücadelesi her şeyi açıklar.Bu sadece farklı türler arasındaki bir mücadele değildir. Aynı türün üyeleri de birbirine karşı hayatta kalma mücadelesi verir. Kendi özelliklerini gelecek nesle aktarmak için hepsi bir mücadele içindedir. İşte bu, akıllı bir zihin tarafından yapılmış gibi görünen hayvanların ve bitkilerin temel özelliklerinin nasıl ortaya çıktığını gösterir.-CHARLES DARWIN
“Hiçbir şey şans eseri olduğu gibi değildir; tamamında bir amaç ve ilke vardır. Her şey devasa bir sistem içinde birbirine uyar ve bunu anlamanın en iyi yolu düşüncenin gücünden geçer. Deney ve gözlemden çok aklı vurgulayan bu felsefi yaklaşım, sıklıkla Rasyonalizm(akılcılık) olarak anılır. -BARUCH SPINOZA
“Kılığım bu kadar kötü mü ? Çok mu belli oluyor bakışlarımda kin olduğu. İnsanlığa karşı zerre miktar sevgi beslemeyen bir ucube olduğum çok mu belli ? Söyleyin insanlık ne vakit bana böcek gibi değil de hayatı, acıları ve sevgileri olan normal bir insan gibi davranacaksınız ? “
“Bir hayat kadınıyla meslektaşım aslında; ikimizde sömürülüyorduk kendi meşrebimizce. İkimizde para karşılığı suratımızı boyalarla örtüyor ve bunu başka insanlar için yapıyorduk. İkimizde ucuzduk ve ikimizde temel duygulara hitap ediyorduk. Ne tuhaf..”