‘’İnsan aşılması gereken bir varlıktır.’’ (sf. 6)
Bana kalırsa tek bir cümle bile bu kitabı okumak için yeterince merak uyandırıcı. Tüm insanlığın kendinden bir şeyler bulabileceği, sindirilmesi pek kolay olmayan, insanın boğazında yumru varmış hissi yaratan, mideye bir yumruk gibi inen, üstüne saatlerce hatta günlerce kafa patlatılması gereken,
Canım Şermin Yaşar... Her sene öğrencilerime çocuk kitaplarını önerdiğim ve onların da severek okuduğu; sosyal medyadan yazdıklarını benim de severek takip ettiğim, kalemi güzel, yüreği güzel, kendisi güzel kadın...
Öykü kitabının çıktığını görünce üstelik kitabın ismi de çok hoşuma gidince hemencecik aldım. Öykü kitabı yazmak zordur, her birine ayrı tat katmak zordur, birkaç sayfaya koca koca dünyaları sığdırmak zordur. Şermin Yaşar zoru başarmış. Tüm hikayeleri severek okudum. Bazen bastım kahkahayı bazen hüzünlendim bazen de şaşırdım kaldım hikayenin sonunda. Ve iki günde de bitirdim kitabı. (Gözlerim ağrımasa asla ikinci güne kalmazdı.) Dili de gayet içten, bizden. :) Bazen basmış küfürü mesela, yerinde, tam da layığıyla. Hikayelerden "Çıksın Halim" favorim. Kendimi de buldum onda, belki ondandır. :) "Deli Tarla" zaten çok güzeldi. Hikayecilikte Aziz Nesin çok severim, dünyada Tolstoy'u tek geçerim. Şermin Yaşar da güzel bir başlangıç yapmış, devamı gelsin inşallah. Kalemi güzel tüm insanlara alkışlar alkışlar...