Hayatta kalanlar, ölülerini anmak için, en son görüldükleri yer olan mezarlarına geliyor ve başlarında durup birkaç kez burun çektikten sonra, zamanında az para vermedikleri mermerleri yıkatıyorlardı.
yaşanacak şeylerin yaşanmadan yarım bırakılması, konuşulmayanlar, söylenmeyenler, pişmanlıklar…
stevens içindeki zincirini kırsın, kalkanını indirsin, kendini bıraksın diye bekledim kitap boyunca.
Kazuo Ishiguro bu kitabıyla da kalbinizde derin bir yara açıyor, hüznün tüm evrelerini kalbinize oya gibi işliyor, kitap-film uyarlaması da harikulade olmuş.
Günden KalanlarKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20195,2bin okunma
"İnsan öldüğü yaşta kalırmış. Yani kaç yaşında ölürsen geride kalanlar seni hep o yaşta hatırlarmış. Zannedersem, insan birinden ayrılınca da aynı yaşta kalıyormuş,"
Her şey değişti. Her şey değiştinin içinde gidenler, bir daha dönmeyenler, ölenler, özlenenler, bir yara olarak orada öylece duranlar, yarım kalanlar, aldanmalar, tüketilenler, hayal kırıklıkları vardı.
Görünüşe göre, insanın işlerini yalanla, dalavereyle yürütmesi demek bu. Önceliklerinizi, dünyaya iyiliğin ve adaletin egemen olduğunu görme isteğinden çok, açgözlülük ve kişisel çıkara göre belirlemek demek.Sizin söz ettiğiniz 'profesyonellik' buysa efendim, bu benim pek umurumda değil, böyle bir şeyi elde etmeyi de hiç mi hiç istemem.
“Ölenler ölümü bilmez, ölüm kalanlar içindir.” Kimindi söz anımsamıyorum. Birden dilimin ucuna geldi ölüm haberini okuyunca gazetede. Ölüm... İnsanın üstesinden gelemediği, zamanını seçemediği yaşamın en acılı, son büyük gerçeği.