Kalpteki fikir ve zikirler Allah tarafından verilen ilimlerdir.
Bu ilimlere Hatırat denir. İradeyi ise harekete geçiren hatırattır.
Hayra ve iyiliğe götüren, güzel sonuç veren hatırata ilham, şerre davet eden kötü hatırata ise vesvese denilir.
Dolayısı ile ilham ile vesvese tamamen birbirinin karşısındadır.
"Her şeyde bir çift yarattık." (Zariyat/49) der yüce Rabbimiz ve bundandır ki hem vesvese hem de ilham cevelan eder kalbimiz de.
Bütün bunlardan anlaşılan odur ki kalp şeytan ile melek arasında çekiştirilmektedir.
Şeytanın vesvesenin ancak,kalbe vesvese veren nesnenin, gayrisini(diğerini) hatırlamak siler. Allah herşeyin gayrisidir. Vesveseyi silip şeytana hareket imkanı vermeyen tek nesne, Allah'ın zikri ve anılmasıdır. Allah'ın zikrinde şeytanın mecali yoktur. Şeytanın vesvesenin tamamının zıddı, istiaze(sığınma) ile Allah'ı anmaktır. Bu ise "Euzü billahi mineşşeytanirraciym ve la havle vela kuvvete illa billahil aliyyüm azim" demektir.
Allah'ın zikri ile şeytanın vesvesesi arasında gece ile gündüzün arasında olduğu gibi kovalamaca vardır. Allah'ın zikrinin olmadığı kalp, muhakkak şeytan ele geçirir.
VESVESELİ insan karanlıkta çölde yolunu şaşırıp kalmış gibidir. Çölde çıkmak için pırıl pırıl bir güneşe ihtiyaç vardır. Peki nedir bu güneş;
Allah'ın kitabı ve Resûlün sünnetinden elde edilmiş ilimdir. Eğer bunlar mevcut değilse bu karışık yollar arasından doğru olanı bulmak zordur.
" Şu emrettiğim yol benim dosdoğru yolumdur. Hep ona uyun. Başka yollara uyup gitmeyin ki sizi onun yolundan saptırıp parçalamasınlar."
Enam/153🌿