“Yokluktan kaçayım derken, varlığı inkâr ediyordun. Oysa görünmez olduğunda bile ardında sesler bırakıyordun. Burukluğun sesi, aşkın sesi, teslimiyet arzusunun sesi, özlemin sesi. O sesleri duyabilen herkes, orada değil de burada olduğunu, aramızda dolaştığını anlıyordu.
Kalbi kırıklar birbirini bu seslerden tanır. Sahi, ruhun izlerini kim silebilir?
Her şeyin bir anlamı var.”
Sayfa 53