Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
450 syf.
·
Puan vermedi
Mert Ona Denmiştir
Besmele-Hamdele-Salvele.. Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim. *** Ey şair! Şimdi çağın icbarına ses ver.. Komşun duvarında istinad olmuş gibi komşundur şu hayat. Hapsetsen kendini söyle ne çıkar? Bir bardak yetişir de sana ihtarını infaz eder; "daya
Şeyh Galib Divanı
Şeyh Galib DivanıŞeyh Galip · Akçağ Yayınları · 061 okunma
. . . SÖZLERİN BÜYÜKLERİ, BÜYÜKLERİN SÖZLERİ ******* (Allah dostlarının sözleri ve güzel halleri, birer manevî askerdir. Allah onlarla zayıf kalpleri kuvvetlendirir, maneviyatı bozuk olanları düzeltir. Mümin, onlarla destek
Reklam
Mânevî kanal açmak sûretiyle -ki râbıta denir buna- dünyanın öbür ucunda olan bir insanla kalbî bir bağlantı hattı kurmanız mümkündür. “Gönül Dağı” türkümüzün sözlerini hatırlayın. Hepsi orada anlatılıyor: “Gönülden gönüle gizli bir yol vardır.” .
Sayfa 251 - Sufi KitapKitabı okudu
Herkes rabıta yapar.
Esasen herkes, adına rabıta demese de farklı şekillerde bütün rabıta çeşitlerini yapmaktadır. Kalpteki sevgi nereye akmış ve hangi noktada toplanmış ise insan o anda o şeyin rabıtasını yapmaktadır. Kendisini bir kahraman ya da sanatkâra benzetmeye çalışan, onun hayaliyle yatıp kalkan, ona ait her şeye ilgi duyan, her haberinden heyecanlanan bir insanın yaptığı da şekil olarak rabıta ile aynıdır. Farklılık, rabıtaya konu olan kişide ve neticededir. Geçici ve mecazi de olsa, bir derece aşka düşenler bunu bilirler. Kalp bir kimseyi samimi olarak sevince öyle bir kabiliyet kazanır, hayal gücü öyle gelişir ki göz nereye baksa gönül orada sevgilinin hayalini bulur, âdeta uzaklık ortadan kalkar; insan her vesileyle sevdiğini hatırlar. Bu samimi sevgi bir Allah dostuna olunca sonuç rahmet olur. Ete kemiğe veya geçici şeylere olunca, kalbe ağırlık ve zahmet verir. Çünkü ilâhî sevgi ziyan olmaz. Kalbi perişan, seveni pişman etmez. Oysa fâni şeylerin zevki ise yarımdır, hemen zeval bulur, insana asla yetmez.
Sayfa 299 - Semerkand yayınlarıKitabı okudu
İnsan sevip ünsiyet etmeye ve gönlünü bağlamaya meyillidir. Bu yönden bakıldığında dünyada râbıta etmeyen hiçbir kimse bulamazsınız. Herkes râbıta ediyor ama kimlere? Artistlere, dostuna, düşmanına. İnsan en çok sevdiğine ve sevmediğine râbıta eder. Bunların hepsi kalbi harap eden şeylerdir. Bunlardan kurtulup, güzel hallerle hallenmek için kalbi muhabbet râbıtası ile bir Allâh dostuna bağlamalıdır.
Ramazân-ı şerîf takarrub ediyor. Tedârik görmelisiniz. Tedariki ise azıcık kalbi zikr ile nûrlandırmakdır ki, ramazanın yümn ü bereketi müşâhede edilsin. Göz açılmayınca tabi'î elvân müşâhede edilmez. Gâfil uyanmadıkça yakazanın hâlini bilmez. Eğer kalb azıcık zikr ile münevver olur ise ramazân-ı şerîfin gecelerine mahsûs eltâf-ı sübhâniye gündüzlerine münhasır ihsanât-ı ilahiye fark ediliyor.
Reklam
Evet kalpleri birbirine bağlayan, en sağlam rabıta, en kuvvetli gönül bağı, kalbî ve ruhi iletişimin en yüksek derecesi iman kardeşliğidir.
Sayfa 267Kitabı okudu
EZELÎ İLİM ve İMÂN...
Ezelî ilim bir kimsenin saadetine (imânına) hükmetmişse o kimsenin gönlünde er geç bir uyanma olur ve o kimse Şeriatın sevdiklerini sevmeye, sevmediklerini de sevmemeye başlar. Kalbi Allah'ı anmaya istidat ve iştiyak belirtir. Bütün davranışlarında İlâhî rıza veya gazaba karşı olup olmadığını düşünür. Bu hâlde zikrin aynıdır...
Sayfa 84 - Parçalar -Efendi Hazretlerinin; ders, takrir ve mektuplarından-, Keşif-İlim, 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
Rabıta; Sözde bu öze ermişlerle kurulan mana alemi ve mana kanalı ile kurulan bağa deniyor. Etrafımızı saran Televizyon radyo kanalları örneği bu frekans alanlarını anlamamızda yardımcı olmaktadırlar. Kimin alıcısı ne kadar kuvvetli ise aynı frekans alanında birleşiyorlar ve beraber içiyorlar aşk şarabını! Oysa bu kanallardan nasiplenenler akıllarını ipotek edip kendilerini o boyutlara hapis etmektedirler. Kısaca birbirlerini Kendi zanlarıyla kendi zanlarında kendi kendilerini hipnoz etmektedirler. "Allah, akıllarını kullanmayanların kalpleri üzerine manevi pislik yağdırır."(Yunus100) Yaşarken kalbi ölülerin varlığından, yani hakikatten perdeli kişilerin varlığından bahseder kitabımız.
KALBÎ ZİKİR...
Âyet ve Hadîslerin delâletleriyle sabittir ki, insan, zikir mükellefiyeti altındadır. Zikir lûgatte "anmak", "hatırlamak" mânâsındadır. Hatırlamak kalbin sıfatlarındandır. Bu yüzden zikir ancak kalbî olmakla gerçekleşir. Sadece dille zikir, zikrin hakikatine eremez. Dil ancak kalb eşlik edecek olursa zikre âlet ve vasıta hizmetini görür. Kalbin eşliği, yola girenler için, ancak hayli zaman kalbi zikre alıştırarak husule gelir...
Sayfa 45 - 46 4. Basım, Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hz.Ali'nin Son Öğütleri:
Oğullarım! Mizah ve latifeye düşkün olan hafife alınır. Kendi fiilleri, sözleri ve amelleriyle mağrur olan, nefsi tarafından mağdur olur. Çok söz söyleyen çok hata eder. Hatası çok olanda edep ve haya azalır. Edep ve hayası az olan da takvada fakirleşir. Takvası fakirleşenin ise kalbi ölür.
Sayfa 103 - Büyük Doğu Yayınları
Zikir lûgatte "anmak", "hatırlamak" mânasınadır. Hatırlamak kalbin sıfatlarındandır. Bu yüzden zikir, ancak kalbî olmakla gerçekleşir. Sadece dille zikir, zikrin hakikatine eremez. Dil ancak kalbe eşlik edecek olursa zikre âlet ve vasıta hizmetini görür.
Sayfa 46 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Râbıta üzere zikrullâha devam etmek uyandırır kalbi. Kalp uyanınca değil taştan, topraktan olan dünyaya, altından ve gümüşten olan bir dünya bile görse bakmaz, tesirlenmez.
Muhabbetin kaynağı
Gâvs-ı Sânî hazretlerine, "Efendim, uzun zamandır ziyaretinize gelip gidiyoruz. Yanınızdayken halimizde bir düzelme oluyor. Sizden ayrıldıktan sonra, memlekete döndüğümüzde bu hal bir süre daha devam ediyor. Daha sonra halimizi muhafaza edemiyoruz. Bize ne buyurursunuz?" diye soruldu. Gâvs-ı Sânî hazretleri, elini yumruk haline getirerek şöyle buyurdu: "İnsanın kalbi bu yumruk kadardır. Bunun içinde muhabbetullah olması lazımdır." Sonra orada yanan ışığı göstererek, "Şu anda ışık yanıyor, etraf aydınlık . Bu ışık sönerse etraf karanlık olacak. Aynı anda hem ışık hem karanlık olmaz. Işık yanarsa aydınlık olur; sönerse karanlık olur. Kalbin durumu da böyledir. Onun içinde muhabbetullah/Allah sevgisi olması lazımdır. Muhabbetullah yoksa başka şeyler vardır. Başka şeyler olunca kalbe Allah muhabbeti girmez. Allah muhabbetini elde etmek için sûfi şu dört şeye devam etmesi gerekir: 1. Mürşid ziyareti. 2. Mürşid sohbeti. 3. Rabita. 4. Vird."
Kalp zikir hâlindeyken şeytan ondan uzaklaşır
"Şüphesiz ki şeytan, hortumunu Âdemoğlunun kalbi üzerine koyar, eğer kişi Allah-u Tealâ'yı zikrederse geri kaçar. Fakat (kim zikri) unutursa (şeytan) onun kalbini yutar."
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.