Hayatımın zorlu bir döneminde, işimin olmadığı bir gün evde oturmaktan bunalmıştım ve dışarı çıkmak istedim. Bir parka gittim ve masa şeklindeki bankta oturan yaşlı amcaya selam verip yanına oturdum. Genel geçer sohbetten sonra ben amcaya dert yanmaya başladım, şunlar oldu bunlar başıma geldi derken bir süre soluksuz konuştum. O güngörmüş insanların huzurlu dinleme halini çok seviyorum. Bu amca da beni bölmeden, sıkılmadan dinledi. Konuşmamı bitirip, onun yorumunu beklercesine gözümü onun üzerine diktim. Onun ağzından sadece bir cümle çıktı: “Allah dertsiz bırakmasın oğlum.” İlk duyduğumda, “Ne kadar da iyi birisine benziyordu, bu da ne şimdi, neden bana beddua ediyor?” dedim. Sonra biraz daha konuştuk ve neden böyle dediğini anlattı bana; dertlerin insanı diri tuttuğunu, bir yaşama amacı sağladığını, mücadelenin insanı ayakta tutan yegâne şey olduğunu söyledi. Eskilerde bana söylediği cümleyi dua niyetine söylerlermiş. Sanırım hayatımda gerçekten bir şeyler öğrendiğimi hissettiğim nadir anlardan biriydi bu sohbet.
Hnfkubratsl tekrar paylaştı.
Şeriat el kesiyor diye yaygara çıkaranlar,
Laikliğin şapka için kestiği başlarda ses çıkarmayanlardır.
Üstat
Kadir Mısıroğlu
Hnfkubratsl
, Added the 2023 reading target.2023 READING GOAL
5/30 books - %17 completed
5 books read
30 books
1,051 pages
0 reviews
43 quotes
Reader Follow Recommendations
İmam Şâfii'nin [rahmetullahi aleyh] şu sözü, bu konudaki son hükmü ortaya koyacak niteliktedir: O, demiştir ki:
"Ey Yunus, insanlardan yüz çevirmek düşman kazandırır. Onlara karşı çok geniş davranmak da kötü kimselerin yakınlığına yol açar. Öyle ise, ikisinin arasında ol
(Ne sert suratlı ol, ne çok geniş davran),"58 Bunun için insanlara karışmakta ve uzlette dengeyi korumak gerekir. Bu da hallere göre değişir. Onların fayda ve zararları iyi düşünüldüğünde, hangisinin daha faziletli olduğu belli olur. Açık olan hak budur. Bunun dışında söylenen her şey noksandır. Bu söylenenler, herkesin kendi halinden haber vermesidir; onunla kendisine mu- halif olan kimse hakkında hüküm vermek câiz değildir.
Sayfa 101 - Semerkand yayınlarıKitabı okudu
Evinde uzlete çekilen nice kimseler vardır ki, onu buna sevkeden kibirdir (kendini beğenmesidir): onu meclislerden uzaklaştıran orada hürmet görmemesi veya öne geçirilmemesidir. Yahut kendi mevkiini insan- ların arasına katılmaktan yüksek görmesi ve adının insanlar arasında iyilikle anılmaya devam etmesidir.
Bazan da o, insanların arasına katılacak olsa, kötülüklerinin ortaya çıkmasından korkarak uzlete çekilir. Asıl hali bilinecek olsa zâhid ve âbid olduğuna inanılmaz. Bundan dolayı halini gizlemek, insanların arasında zühd ve ibadetiyle anılmayı devam ettirmek için -halvet- teki vaktini zikir ve fikirle doldurmaksızın- eve kapanır.
Sayfa 92 - SemerkandKitabı okudu