Öldüğümde çok sevdiğim şu kitabın sayfalarını artık çeviremez olacağım, bu yüzden de ölmeden önce hepsini okumuş olmaya dair nafile bir umut besliyorum.
Bu gün muhteşem bir söz okudum. Şöyle diyordu;
"Aniden olmadı, birikti. Yavaş yavaş doldu sonunda taştı. Bugün attığım üç beş adım yormadı beni, dün yürüdüğüm kilometrelerce yol nefesimi kesti. Doldum taşıyorum artık. Ve siz sadece bugün taştığımı görebiliyorsunuz."
"Bilgisi ve hitabeti bakımından öne çıkan bir hakim, çektiği sıkıntıların neticesinde monomani hastalığına yakalanır. Bir müddet sonra akli melekesini tamamen geri kazanır. Fakat hata ettiğini bilse de artık insan içine karışmak istemez, zarar görse bile iş güçle ilgilenmek istemez. Sohbeti mantıklı olduğu kadar da nüktelidir. Kendisine seyahatten, işine bakmaktan bahsettiniz mi; 'Biliyorum ki bu şekilde hareket etmem gerekir, fakat yapamıyorum. Nasihatleriniz çok güzel, düşüncelerinize uymak isterim, bundan eminim. Fakat öyle bir şey yapın ki, bir karar alıp onu uygulayacak bir azimle isteyebileyim.' diye cevap veriyor ve bir gün bana demişti ki 'Gerçekten bir azmim varsa o da azmetmemek içindir. Çünkü bütün aklıma malikim, ne yapmam gerektiğini biliyorum. Fakat harekete geçme zamanı geldi mi kuvvetim beni terk ediyor.""
Monomani: Saplantılı olma hastalığı.