Yazarın diğer kitabını okumadığım için kıyaslama yapamam ama ben bunu oldukça beğendim.. Bikere saçma sapan uzatmalara girilmemiş, gayet akıcı ve anlaşılır bir dille yazılmış..Hikayenin içinde dedektifler de var ama ön planda değil ki buda kitabı farklı kılıyor.. Özellikle okuma hızının düştüğü bir zamanda iseniz kesinlikle doğru bir seçim.. Sadece sonunu beğenmedim.. Çok fazla soru işareti kaldı.. Sanki devamı gelecek gibi yada yazarımız her okuyucu sonunu kendi bağlasın istedi bilemiyorum
Öncelikle kitabı iki günde okumam biraz hakaretti. Staj, okul işler derken yorgunluktan okuyamadım ancak otobüse binince böyle bir firsat bulabildim :( Zweigle nasıl bu kadar geç tanışmışım dedirten ikinci kitap...
Aşkın en saf ve masum hâli mı desem yoksa saplantılı olma durumumu. Karşılıksız aşk ancak böyle anlatılırdı. Sevgiyi bu kadar güçlendiren neydi? Aşk; şimdiki zamanda saçma sapan TV programlarında evin, araban,SSK var mı? veya gelirin ne kadar sorularınla bu kadar nasıl basitleştirilir ?
Kitapta ki karakterle kendimi karşılaştırdığımda, kendimden birçok şey buldum. Okurken kalbimdeki sızıyı hissettim. O Bay R den hep sevgiyle bahsetti o bende öyle yapardım, o kitabın sonunda hiç kötü bir kelime söylemedi yine Bay R ye karşı hep kibar ve saygılı oldu düşünüyorum da bende aynısını yapardım. Sonuçta sevdiğin adamdan bahsediyorsun zaten sevmeseydin bu kadar fazla merhametle bahsetmezdin.
Bilinmeyen kadın onca seneye rağmen nasıl oldu da Bay R'den vazgeçemedin nasıl olduda onu
unutamadın üstelik seni sevmek yerine zevk için kullanmışken ... Biliyorum biliyorum herşeye rağmen unutmak çok zorlu ve sancılı her yiğidin harcı değil.
Aşk kadar kutsal bir duygu yok. Tabi doğru yönde kullanırsanız sizi güçlendirir ama kullanmayı bilmezseniz sizi yerin dibine indirir. Aşkın karşılıksız halini bu kadar iyi anlatan Zweig in bu kitabını okuyun...
Yapma Yusuf öfkelenip çekme o tetigi.. Ellerini tut Muazzez 'in al götür onu bu diyardan Git Yusuf al ve Muazzez 'i git...
Okuduktan sonra biraz kızdım Yusuf'a ama askini2kaybetmiş birisine benim de kızmam doğru olmazdı. Sonra kalbimdeki Muazzez 'i düşündüm Yusuf olmadan nasıl olabilirdi ki .. Sahinde nin ısrarları 15 yasindaki icimdeki Muazzez 'i etkiler miydi ?? Bilmiyorum ama tek bildiğim sey bu aska yazik oldu ..
Büyük bir merakla okuyacağınız bir kitap . Sonunda icinizin burkulmamasi gibi bi sansiniz yok . Sabahattin Ali yine bizi kendine bağlıyor
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173,4bin okunma
ölüler benim halkım, gidenler benim halkım. ama ben sessizce onların yasını tutarak hâlâ yaşıyorum. ölüler benim dostum ve onların ölümleri ile hayatım cehennemden de kötü. ülkemin küçük tepeleri gözyaşlarıma ve kanıma işlemiş. halkım ve sevdiklerim gitti. ve ben burada sanki halkım ve sevgili dostlarım hayattaymış ve onun keyfini çıkarıyorlarmış
Bilmelisin ki dudak, kalpte olandan gayrıyı söylemez!..”
“O dudaktan da şüphedeyim ben... Sanki hep kalptekini mi söyler?”
“Hep kalptekini.”
“Peki sen şimdi kalbindekini mi söylüyorsun?” “Kalbimdekini söylüyorum oğul; kalbimdeki doğruyu söylüyorum. Çünkü yegane doğru söz odur: Allah vardır ve Bir’dir.”
Geçenlerde babam elinde bir paketle "Sana sürpriz bir hediyem var" dedi. Açtım, bir baktım Nazan Bekiroğlu /Nar Ağacı.
Yüzümde bir tebessüm... Anladım ki bazı kitapları okumak için ertelesek de, sevdiklerimiz geciktirdiklerimizi hissedermişçesine, sürprizleriyle, kitaplığımızın baş köşesine yerleşiveriyor . "Mimoza Sürgünü"
"Beni uzak tutabileceklerini sanıyorlar ama kapıya kaç tane kilit astıklarının hiçbir önemi yok. Her zaman bir başka kapı bulunur."
.
.
On yıl önce Dünya´yı ölümcül bir salgın hastalık olan kanlı humma kasıp kavurmuştur. Bu hastalığı atlatmayı başaran çocukların vücutlarında bazı izler kalmıştır ama bazılarında ise doğaüstü güçler ortaya