Gözlerin, gecenin siyah örtüsüne yıldızları serpiştiren sihirli bir değnek gibi. Kalbim, adımlarını takip ederek ritmini buluyor; her bir çiçek, senin varlığının güzelliklerini anlatan birer kıta gibi açıyor. Gökyüzü, aşkımızın şahidi olarak parlıyor; ay, senin gülüşünü taklit ederek ışıl ışıl parlıyor. Rüzgar, saçlarını hafifçe oksarken, benim içimde yazılmış bir aşk şiiri beliriyor. Her dokunuşun, bu şiirin melodisini çalıyor, her öpücük, kalbimdeki bu şiiri daha da derinleştiriyor. Deniz, sevgimizin sonsuzluğunu yansıtarak kıyıya vuruyor; kum taneleri, birlikte geçirdiğimiz anıların izlerini taşıyor. Bu yazılmamış hikaye, seninle her anında yeni bir sayfa ekleyerek devam ediyor. Aşkımızın dört mevsimi, içinde bulunduğumuz bu anın güzelliklerini sarhoş ediyor, her bir hece, seninle dolup taşıyor.
Yüksek bir dağın tepesinden küçük bir kasaba ve denizin eşliğinde, aşkın büyülü dansına tanık oluyorum. Küçük kasabanın sokaklarında aşkın dokunuşlarına şahit olmak beni mest ediyor. Her adımda kalbimdeki sevgi çiçekleri açıyor, aşkın tınıları kulaklarımda çınlıyor. Rüzgar, aşkın şehvetli nefeslerini taşırken, ruhum aşkın büyüsüne kapılıyor. Bu muhteşem seyirde, aşkın gücünü ve sonsuzluğunu hissediyorum. İşte burada, doğa ve insan arasında aşkın dokunduğu yerde, her şey daha anlamlı ve güzel oluyor.
Resim