Marifetin zevkini cennet nimetlerinden hakir görmek marifetsizlikten kaynaklanır. Zira, marifetullahı tatmayan kimse onun zevkini idrak edemez. Eğer bir kimse az bir marifetle iktifa ederse ve kalbini dünyevî şeylerle doldurursa, hiç marifetin zevkini tadabilir mi? Ariflerin marifetlerinde, tefekkürlerinde ve münacaatlarında öyle zevkler vardır ki, bunlara karşılık olarak cennetler kendilerine verilmiş olsa asla değişmezler. Ayrıca cennet nimetleri kâmil bir lezzete sahip olmasına karşın likâ ve müşahede ile kıyaslanamazlar. Tipkı maşuku hayal etmekle, onu görmenin kıyaslanamayacağı gibi.
Sayfa 133 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Kulun Allah'a Yakınlığı
Arifler demişlerdir ki: "Her kulun, Allah'ın azamet ve kudretinin tecellilerini müşahededeki nasibi, tevhid ilminden ve nurundan nasibi kadardır. Tevhiddeki nasibi, yakîni miktarıncadır. Yakîni de Cenab-ı Hakk'a yakınlığı nispetindedir. Kulun Allah'a yakınlığı, Allah'ın onun kalbine yakınlığı miktarıncadır. Allah'ın kalbe yakınlığı, ondaki marifet ilmi ve ilahi bilgideki genişliği kadardır. Kalbin iman ve marifetle genişlemesi, Allah'ın ihsanı miktarıncadır. Allah'ın kuluna ihsanı, ona yaptığı inayeti ve tercihi kadardır. Bundan öte, Allah'ın ilmi vardır. Bütün bunlar, bizlere kapalıdır; onlar ilahi kudretin sırrı ve bilemediğimiz tecellileridir."
Reklam
" Hüsn-i zandan Hazret-i Hakk'a seni men'etmesin Cürm ü isyânın ne rütbe olsa da zenb-i kebir Mârifetle kalbini tezyîn eden ehl-i kemâl Zenbini aff-ı Hüdâ'ya karşı addeyler sagîr Günahını hüsnüzanını engelleyecek derecede gözünde büyütme. Ârifler Hakk'ın af ve keremine karşı günahlarını küçük görürler. "
Sayfa 107 - Sufi Kitap
... Bir kimsenin cennetteki mülkünün genişliği, marifetinin genişliği ve kendisine Allah-u Teâlâ'dan, sıfatlardan, fiillerinden tecelli eden şeylerin miktarı kadardır. Tüm taatlerin ve amellerin gayesi kalbin tasfiye ve tezkiye edilip, cilâlanmasıdır. Tezkiyeden murad ise marifetlerin nurlarının kalbte hasıl olmasıdır. Allah-u Teâlâ bu hususa: “Allah hidayete erdirmek istediği kimsenin sadrını İslam'a açar” ve “Allah'ın sadrını İslâm'a açtığı kimse Rabbinden olan bir nûr üzere değil midir?" buyurmuştur.
Sayfa 81 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
“Yıllardır bütün hünerini, marifetlerini bildiğim bu harika nakkaşın kalbini hiç tanımadığımı anlayarak korktum..”
Her daim hatırda olmalı!
Ölüm çağında kulla beraber ancak üç sıfat kalıyor: 1-Kalbin saflığı. Yani kirlerden temizlenmesi, 2-Allah'ın zikri, 3-Allah'ı sevmesidir. Kalbin saflığı ve temizliği, ancak dünya şehvetlerinden men olunmakla elde edilir. Allah'ın zikriyle ünsiyet peyda etmek ise, ancak fazlaca Allah'ı anmak ve buna daimi bir şekilde devam etmekle elde edilir. Sevgi ise ancak mârifetle elde edilir. Allah'ın marifeti ise, ancak daimi bir şekilde düşünerek, tefekkür etmekle elde edilir. İşte bu üç sıfat kurtarıcı ve ölümden sonra saadet getirici sıfatlardır.
Sayfa 78
Reklam
118 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.