“Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar. "Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun” demişler. Vicdan duygusu tam gelişmemiştir okul öncesi çocuklarında. Zaman zaman böyle acımasız olabilirler. Kırmışlar yavrucağın kalbini.
Konuştum babayla. Çok üzüldü, çocuğunun üzülmesine. Dağ gibi adam gözyaşlarını ilk kez ayırdı gözlerinden belki de. “Üzülmek
Acımızla yeniden doğmak için bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Yaşarken, olayların nedenine o kadar takılırız ki, onlara nasıl bir tepki vermemiz gerektiği hususunda dikkatimiz dağılır.
Felsefeciler ve hakikat veya felsefeciler nasıl gömülür
Felsefeciler hakikati bulmaya gücü yetse, hangi birisini onu dikkate alırdı? Hepsi pek ala bilir ki, kendi sistemleri digerlerinkinden daha sağlam temelli değildir. Buna rağmen savunurlar onu, çünkü kendilerininkidir. Aralarında bir tane yoktur ki, - eğer hakikaten doğruyu ve yanlışı tespit edebilecek olsa - kendi bulduğu yalanı başkasının bulduğu gerçeğe tercih etmesin. Kendi şöhreti için seve seve insanlığı yanıltmayacak felsefeci nerede? Kalbinin derinliklerinde kendini öne çıkarma haricinde başka bir amacı olan felsefeci nerede? Sıradan halkın üstüne çıkıyor ve rakibinin parlaklığını kendi ışıltısıyla bastırabiliyorsa, başka ne isteyebilir ki? Önemli olan başkalarından başka düşünmesidir. İnançlılar arasında ateist, ateistler arasında inançlı olurdu (örneğin).
"Ama sevinç ve mutluluk insanı ne kadar da guzel kılıyor! Kalp aşkla nasıl da kaynıyor! İnsan bütün kalbini bir başka kalbe akıtmak istiyor, her sey neşeli olsun her şey gülsün istiyor.: