BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Bir Bayram Günü
Günün henüz ağarmaya başladığı saatlerde çayır çimen kırağıya yenik düşerdi. Güne normalden biraz daha erken başlayan köylü kadınlar telaşla ahırlara giderken, içeriden sabırsız inek sesleri gelirdi. Belki yavrusuna kavuşma heyecanı, belki özgürlüğe kavuşma ümidiydi o sesleniş. Kıyafetlerini dâhi bazen eşlerinin, bazen evi çekip çeviren
Reklam
15. Yûsuf'u götürüp kuyunun dibine bırakmaya karar verdikleri zaman biz de ona, "Andolsun, (senin Yûsuf olduğunun) farkında değillerken onların bu işlerini sen kendilerine haber vereceksin" diye vahyettik. 16. (Yûsuf'u kuyuya bırakıp) akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler. 17. "Ey babamız! Biz yarışa girmiştik.
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
"Ölüye ağıt yakılır." "Biz atadan dededen böyle gördük, ölüye ağıt yakılır." "Her önünüze gelene mi?" "Her insan olana..." "Öyleyse Muhtar..." "Sen ölünce Muhtar, sana ağıt yakmayalım." "Senin ölünü it ölüsü gibi atalım çukura." "İster misin?" Muhtar kızdı, bağırdı, sövdü dellendi. O sövdükçe kadınlar da sövüyorlardı. Sonunda Muhtar kadınların erkeklerini çağırdı, onlar da kadınları susturamadılar. Muhtar evine kaçmak zorunda kaldı ya, kadınlar çınarın altına birikmişler Muhtara, Yüzbaşıya, Ankaraya ağza alınmadık küfürlerle sövüyor, sevinçli türküler söyleyerek İnce Memedi övüyorlardı.
Yapı Kredi Yayınları
More'nin Ütopyasının bazı özellikleri
Adada elli dört kent bulunuyor, bunların hepsi çok geniş ve muhteşem. Dilleri, adetleri, kurumları ve yasaları birbirinin aynısı. Her bir çiftlik evinde kadını erkeği en az kırk kişi yaşar, ayrıca boğaz tokluğuna çalışan iki de köle. Evin hanımı ve beyi bütün ev halkından sorumludur, bunlar gayet ağırbaşlı ve olgun insanlardır. özel mülkiyet
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021414 okunma
432 syf.
7/10 puan verdi
Güzel ve akıcı bir kitaptı. Özellikle ana karakterler ve ana karakterler arası bağ beni derinden etkiledi, gerçekten çok beğendim. Gizem, aşk ve fantastik teması vardı ama aşk temasının daha baskın olduğunu söyleyebilirim. Spoiler kısmında detaylıca anlatacağım ama ilk başlarda bazı konular sebebiyle sıkıcılaşmasından korktum, neyse ki böyle bir
Rapsodi
RapsodiLaura Thalassa · Martı Yayınları · 20221,374 okunma
444 syf.
10/10 puan verdi
·
40 günde okudu
Video: youtu.be/nJL9dvhN9VU Bir Acıya Kiracı. Metin Altıok'tan okuduğum ilk kitap. Bir Acıya Kiracı, 456 sayfalık bir şiir kitabıdır. Kitapta; acı, aşk, ay, ayrılık, bozkır, gitmek, gurbet, hayat, hüzün, kadın, kitap, kuş, mevsim, otel, ölüm, sevgi, tarih, toprak, yalnızlık, yol ve yolcu gibi temalarda şiirler yer alıyor. Bu
Bir Acıya Kiracı
Bir Acıya KiracıMetin Altıok · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20222,547 okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Bu tarz da okuduğum ilk eser.. Hep öteledim. Sana var daha. Hazır değilim. Sıran gelmedi. Buradaki pek çok okurun aslında okuduğu bir kitaptı. Kısa sürede de okudular. Kutluyorum onları. Psikanalizin kurucuları Freud, Nietzche korkutan ve hiç bilgimin de alakamın da aslında olmadığını düşününce, bu kitap okunmak için mi okunmali diye düşündüm
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
Reklam
345 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Okurken Mendile İhtiyacınız Olacak...
𝐆𝐈𝐑𝐈𝐒 Bu eseri yazan ve Boşnak Müslümanlarının çektiği zulmü, okurken vücudumuzdaki tüyleri diken diken edecek bir esere imza atan
Sinan Akyüz
Sinan Akyüz
'e teşekkürlerimi sunarım. Kitabı okurken, elimden geldiğince ince bir titizlikle ve objektif bakış açısı ile okumaya çalıştım, incelememi bu titiz çalışmam ile gerçekleştirdim. Yeri geldiğinde duygularımın
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 201726,2bin okunma
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
40 şiir ve bir (dize) / Haydar Ergülen
Haydar Ergülen
Haydar Ergülen
40 Şiir ve Bir
40 Şiir ve Bir
“gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız / göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır” 1980 sonrası Türk şiirinin önemli isimlerinden olan Haydar Ergülen’in ilk şiir kitabı 1981’de “Karşılığını Bulamamış Sorular” adıyla yayımlanır. “40 Şiir ve Bir” ise 1997’de yayımlanmış. Kitap, Necatigil Şiir Ödülü (1997), Cahit Külebi Şiir
40 Şiir ve Bir
40 Şiir ve BirHaydar Ergülen · Kırmızı Kedi Yayınları · 2020885 okunma