Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kimsenin canının ışık yakmak istemediği bir alacakaran­lıktı.
Öyle sessiz oturuyordu ki; kendi kendinin dikkatini bile çekmez olmuştu.
Reklam
Gördüğü her şeyden rahatsız oluyor, olabildiğince az şey algılamaya çalışıyordu.
"Genelde, ancak top kaleye atılırken farkına varır insan kalecinin."
Sayfa 111 - Ayrıntı & 7. BaskıKitabı okudu
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Bir ayrıntılar kitabı KALECİNİN PENALTI ANINDAKİ ENDİŞESİ. Bilincin fark ettiği, fark etmediği, tam farkına varacakken elinden kaçırdığı ayrıntılarla dolu sayfalar. Kahramanımız, yani klasik olmayan tip Bloch, sürekli bir yerlere gidiyor (kafe, restoran, yeni bir şehir), arkada belli belirsiz bir olay örgüsü var (berber kızlar, kayıp bir çocuk, sinema), siz Bloch’u takip ediyorsunuz, bu adam dış dünyayı görüyor, onun gözüyle siz de görüyorsunuz, nesneler üst üste biniyor, sesler birbirine karışıyor. Okurken sizin de bakış açınız biraz değişiyor, odak noktanız kayıyor ve merceğiniz büyüyüp küçülüyor. Farklı ve kendine has bir anlatı bu. Yer yer kafanızda düşünce dalgalanmaları, küçük trans halleri yaratıyor; bu açıdan çok başarılı. Ama bunun için okurun kendini tam olarak metne vermesi gerekiyor; benim için bu, olabildiğince sessiz bir ortam ve elimde okunacak quizlerin olmaması demek!
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Kalecinin Penaltı Anındaki EndişesiPeter Handke · Ayrıntı Yayınları · 2016499 okunma
Reklam
Çok iyiydi :)
Penaltı atışında kaleci, vuruşu yapacak olan futbolcunun topu uçmaya karar verdiği köşenin tersine atacağını düşünür ve vazgeçer; penaltıyı çekecek olan futbolcu da aynı şekilde topu atmayı düşündüğü köşeden vazgeçerse ne olur? Peter Handke, Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi adlı kitabında bu huzursuzluğu anlatır okura. Romanın kahramanı eski kaleci montör Josef Bloch'un işten çıkarılışıyla başlayan kitap, bir penaltı atışındaki sarı kazaklı kaleciyle son bulur. Brezilyalı Walter'ın gülerek yediği penaltı golüyle çıktığımız yolu gülerek tamamlayalım: Trabzon Karması, Samsun'da oynanan turnuvadan otobüsle geri dönmektedir. Finale kadar yükselen takım, berabere biten maç sonrasında penaltı atışlarıyla 6-5 kaybettiği için, otobüste kimsenin ağzını bıçak açmaz. Gecenin karanlığında yol alan otobüsün arka koltuğunda uyuyan kaleci Mehmet Kulaksızoğlu aniden üç koltuk yanında oturan teknik direktör Özkan Sümer'in kucağına doğru uçar. Trabzon'un futbol dehası Özkan Sümer irkilir: "Ne oldu oğlum?" "Hocam, rüyamda penaltı olduğunu gördüm ve atladım." Bu yanıt üzerine Özkan Sümer merakla sorar: "Kurtardın mı çocuğum?" Genç kalecinin "Hayır hocam, gol oldu" demesi üzerine Özkan Sümer eşsiz sözlerinden birini söyler: "Ah be oğlum, bari rüyanda kurtarsaydın!"
Penaltı verildi. Bütün seyirciler kalenin arkasına koştu. "Kaleci ötekinin hangi köşeye atacağını düşünüyor" dedi Bloch. "Vuruşu yapanı tanıyorsa genelde hangi köşeyi seçtiğini bilir. Ama şu da mümkün: Penaltıyı atan, kalecinin bunu düşüneceğini hesaba katar. O zaman kaleci de topun bugün tutup öbür köşeye geleceğini düşünür ama ya penaltıcı hâlâ kalecinin ne düşündüğünü izliyorsa da topu her zamanki köşeye atacak olursa? Bu hep böyle sürer gider."
Sayfa 111Kitabı okudu
112 syf.
4/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Üzgünüm
Yazılış amacı anlaşılmamaksa kesinlikle ödülü hakettiğini düşünüyorum. Israrla bırakmayıp sayfaları tekrar kontrol ettiğim içinde kendi sabrımı tebrik ediyorum. Okuyacak ve okuduğunu anlamaya çalışacak arkadaşlara da şimdiden başarılar diliyorum.
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Kalecinin Penaltı Anındaki EndişesiPeter Handke · Ayrıntı Yayınları · 2016499 okunma
112 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Avusturyalı yazar #PeterHandke 'nin #kalecininpenaltıanındakiendişesi , bir tek sözcükle anlatılacak olsaydı ( ki bence kitaplar tek sözcükle ifade edilemez ama bu kitap aykırı) bu kelime 'boşluk' olurdu. Karakterimiz Bloch kalecidir ve bir gün kovulduğunu öğrenir. Vaktini artık boş şeylerle geçirmeye başlar. Sürekli yeni olay
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Kalecinin Penaltı Anındaki EndişesiPeter Handke · Ayrıntı Yayınları · 2016499 okunma
Reklam
Genelde, ancak top kaleye atılırken farkına varır insan kalecinin.
Kendinde acayip bir illet fark ediyordu: her şeyin fiyatını öğrenmek isteği.
Durup dururken çevresindeki her şey bir çırpıda katlanılmaz oluvermişti.
Niçin habire oturuyor, kalkıyor, gidiyor, dolaşıyor, dönüp geliyordu? Niyeti kendisiyle alay mı etmekti?
267 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.