Kalem Sızıntısı
Ve ben bazen nasıl oluyor anlamıyorum ama ansızın boydan boya bir hüzne boğuluyorum...
232 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
🏜İnsan kaderinden kaçamaz.🏜 İlk gördüğünüz anda sizi kendinden iten insanlar, eğer hayatınızda olmaları gerekiyorsa olacaklardır. Koşup ,kaçmak isteseniz bile yapamazsınız. Ya bir saç teli hoş görünüverir gözünüze ya da elindeki bir kalem. Neler yazıyor diye merak eder kalırsınız yanında. Bir de bakmışsınız efendisi olmuşsunuz o telin. "Tatar Çölü" sonucu beklemeyi unutturan, bazen benzer anları farklı tasvirlerle size sunan, yalnızlığın çukurunda kafanızın üstüne damlayan bir su sızıntısı kadar ızdırap veren anlarla, o çukurun tepesinde günaymış bir gün damlasını görme umudunu yeşerten saniyelerin arasında gidip gelen, gidip geldikçe karşısında duran geleceğine çitlembikli bir sinema sefasıyla bakan bir askerin hikayesi. Yıllarca yolunu gözledikleri ,tatar çölünden bir gün geleceğine inanılan düşman askerleri, ve ardından oluşacak zafer çığlıkları bekleyişleri... Kaç yıl daha sürecekti? Uçsuz bucaksız bir çölden kim devasa bir kaleye güç gösterisi yapmak isteyebilirdi ki?  Bir kaleye mühürlenmek miydi sadece anlatılan, yoksa insanın tarifsiz sıkıntılarının, yıkımlarının, umudunu umarsızlığa dönüştüren yıkımlarının sonucunda ,yazgının boyunduruğuna razı olmak mıydı? Sanki Drago yaşlılığını izlemişti Ortiz'de. Onun hüzünlü huzuru hücrelerinin istediği şey olmalıydı ki dört ay bile kalmayı hesaplamadığı bu kaleye yıllarını verecekti. Kim bilir belki de ömrünü. Bazı bölümlerinde buhranlar geçirdiğim Dino Buzzati nin ilk okuduğum eseri olan Tatar Çölü, felsefi okumaları seven arkadaşlara tavsiye olunur. Karakter analizinden çok size o anın ruh halini harika bir sadelikte anlatıyor.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201812,9bin okunma
Reklam
Kalem Sızıntısı
Çok bağıranın daha haklı görüldüğü bir dünyada nefes alıp vermenin ağırlığı...
Kalem Sızıntısı
Okuduğum kitaplarda altını çizdiğim cümlelerin her birini hayatımda iz bırakmış insanlara ithaf ediyordum... Ve yazık ki onların bundan hiç haberi olmadı...
Kalem Sızıntısı
Hayatın bir film, bunca insanın birer figüran ve kendisinin yönetmen olmadığını anlamalıydı...
Kalem Sızıntısı
Ona anlatamadıklarımın arasında 'insanlara değer vermenin' de olması en kötüsüydü. Şimdi bir ömür kendini nasıl da haklı görecek.
Reklam
Kalem Sızıntısı
'Kitaplara çok para harcıyorsun' diyorlar. Onun yerine üstüme başıma ya da güzel bir ziyafete para ayırabilirmişim... Belli ki mideyi doldurup, bedeni süslemek; beyni doldurup, düşünceyi geliştirmekten daha cazip geliyordu onlara...
Kalem Sızıntısı
Hayatıma renk veren, sarsan, karıştıran ve sonra yine ayıklayan herşeyin özeti bir kelime olabilir miydi? Dil dediğimiz bunca kabiliyete sahip miydi? Anlat hikayeni diyorlar... Anlatayım öyleyse "Hissikablelvuku"
Kalem Sızıntısı
Ne çok yanıltmıştı beni bilse tüm kemikleri kırılmış gibi hissederdi... Bilmedi, bilemedi, bilmek istemedi belkide sormadı çünkü... Ben de çıkıp karşısına anlatmadım... Hem ne gerek vardı bunca yanılgıyı hikayeleştirmeye...
Kalem Sızıntısı
Şimdi bir boşluğa dağılıyor sesim... Sesim... Dağa taşa çarpıp yine bana dönen çaresizliğim...
Reklam
Kalem Sızıntısı
Söylenecek çok söz var... Fakat susmak ne güzel şey...
Kalem Sızıntısı
Di'li geçmiş zamanlardan kurduğum soframa meze oluyor adın... Üzülüyorum...
Kalem Sızıntısı
Biliyorum af dilemedin -ki sen hata yaptığını da kabul etmedin ya hiç neyse... Ben bu gece ansızın seni affediyorum. Bağışlayamamanın ağırlığını taşımaktan yorulduğum için, güçlü hafızanın verdiği acıdan bıktığım için affediyorum...
Kalem Sızıntısı
Zamanın en iyi ilaç olduğu zamanlar artık çok geride kalmış ve acılarımıza bağışıklık kazanmıştık. "Ne halin varsa gör"lerimizle başbaşa kalmıştık...
Kalem Sızıntısı
Mesela yıllar geçecek, düşecek saçlarıma aklar ve yüzümde kırışıklıklar... Bir cam kenarından gelen geçeni izlermiş gibi görünüp, düşünüp düşünüp anıları belki diyeceğim, keşke diyeceğim ve nihayetinde yine dönüp dolaşıp neyse diyeceğim...
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.