KALGANÇI: Kıyamet. “Kalgançı Çağ” da denir. Kalganan (sıçrayıp kalkılan) gün. Kıyamet günü. Dünyanın ve/veya evrenin yokolacağı daha sonra tüm ölülerin tekrar diriltileceği gün. Bu inanca göre, yeryüzü yaşamı sürekli değildir; günün birinde sona erecek ve insanlar, hayvanlar, bitkiler yok olacaktır. Bu sona doğru insan soyunda azalma başlayacak, suçlar çoğalacak, günahlar alıp yürüyecek, insanlarda tanrı korkusu kalkacaktır. İyilik simgesi Ülgen’le, kötülük simgesi Erlik arasında oluşacak büyük savaşın sonunda, Ülgen dışında bütün savaşanlar ölecektir. Bay Ülgen bütün canlıların öldüğünü, yeryüzünde kendisinden başka kimse kalmadığını görünce “kalkın ey ölüler” diye bağıracak, bu çağrı üstüne bütün ölüler yattıkları yerden kalkacaktır. “İnsanların yeniden dirilmesi” anlamına gelen “kalkancı çağ” (kalıcı çağ) budur. İnsanlar azalacak, kötülük artacak, Erlik Han dünyaya yaklaşacaktır. Sağış Günü (Hesap Günü) tabiri de kullanılır.
Kalgançı Çağ - Kıyamet
Baba evladın tanımaz. Evlad babasını tanımaz Çöl soğanı insan başı fiyatında olur At başı kadar altın Bir kap yemeğe değmez
Sayfa 73 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Altay Türkler, Uryanhaylar ve diğer Türk kavimleri düşünüyorlardı ki manevi âlemin bozulması, dünyanın zulümle, günahla, kötülükle dolması, Kalgançı Çağ'ın, Kıyamet'in esas alametleridir. Çünkü ne tufan ne deprem ne salgınlar insanları kötülük yapmaktan alıkoyamadı. Kadim Türkler her şeyden önce ahlaka, doğruluğa, adalete, hakkaniyete çok büyük önem veriyorlardı.
Kıyamet
Kadim Türkler, bir gün dünyanın sona ereceğine inanıyorlardı. Türkler o güne Kalgançı Çağ, yani dünyanın sonu derlerdi. ... ...kıyametin kopacağı zamanın gelmesi için şartları şöyle sıralıyorlardı : Kalgançı çak kelerde Tengere tanıp bolup-padar
Sayfa 72 - ÖtükenKitabı okudu
Altay Türkleri, birgün dün­ yanın nihayete ereceğine inanırlar. Bu gelecek son güne, yani kıyamete "kalgançı çak" derler. Türkiye Türkçesinde karşılığı '' kalacak olan çağ'' demektir. Burada anlatılan kıyamet inanışına göre, birgün insanlar çok azacak, günahtan korkmayacaklar ve kötülükler alıp başını gidecek. İyilik ilahı Ülgen bu kötü in­sanlardan uzaklaşacak ve Erlik yeryüzüne yaklaşacak. Dünyada iyi güçler ile kötü güçler savaşa tutuşacaklar. Milyonlarca insan ölecek. Nihayet bir Ülgen kalacak ve o "ölüler kalkın" diye bağırınca, bütün cesetler yeniden dirilecek. Görüleceği gibi ana tema, İslamiyetteki mahşer inancının bir benzeridir. Dolayısıyla eski Türk inancında sevap ve günahın da karşılığı vardır ki, sevap için onlar "muyan", günah içinse "yazuk" diyorlardı. Bu durumda insanoğlu da sevabına veyahut da günahına göre, öbür dünyada ceza ya da mükafat görür...
Kalgançı Çağ
Kadim Türkler, bir gün yaşadıkları dünyanın sona edeceğine inanıyorlardı. Türklerindir o güne Kalgançı Çağ, yani dünyanın sonu derlerdi. Dünyanın sonu her zaman insanları düşündürmüştür; kıyamet ne zaman, hangi hangi şartlarda olacak, işaretleri hangileridir?
Reklam
Kalgançı Çağ - Kıyamet
Kadim Türkler, yaşadıkları dünyanın bir gün sona ereceğini inanıyorlardı. İnanıyorlardı ki Tanrı’nın yarattığı evren Tanrı’nın emriyle de son bulacaktır. Türkler o güne Kalgançı Çağ, yani dünyanın sonu derlerdi.
Kalgançı Çağ (Kıyamet Günü İnancı)
Bu inanca göre yeryüzünün varlığı sürekli değildir. Günün birinde yaşam sona erecek ve tüm canlılar yok olacaktır. Kıyamet belirtisi olarak suçlar çoğalacak, günahlar artacak, insanlarda Tanrı korkusu kalmayacaktır.
Sayfa 257 - Kamer Yayınları
Kalgançı Çağ- Kıyamet.
Kadim Türkler, bir gün yaşadıkları dünyanın sona ereceğine inanıyorlardı. Türkler o güne Kalgançı Çağ, yani dünyanın sonu derlerdi. (...) öyle düşünüyorlardı ki manevi alemin bozulması, dünyanın zulümle, günahla, kötülükle dolması Kalgançı Çağın - kıyametin esas alametleridir. Kadim Türkler her şeyden önce ahlaka, düzlüğe, adalete, hakkaniyete çol büyük önem veriyorlardı. O nedenle kıyametin kopacağı zamanın gelmesi için şartları şöyle sıralıyorlardı: (...) (Kalgançı çağı geldiği zaman Gök demir gibi sert Yer bakır gibi berk olup kalır Hanlar birbirine hücum eder Halklar birbiri hakkında kötülük eder Sert taş ufalanır Katı ağaç parçalanır Bütün halklar bozulur İnsan bir dirsek boyunda olur Adam beş parmak boyunda olur İnsanların dizini kısa olur Ayaktan başka her şey bey olur Baba evladın tanımaz Evlad babasını tanımaz Çöl soğanı insan başı fiyatında olur At başı kadar altın Bir kap yemeğe değmez Ayak altında altın yatar Onu yerden kaldıracak insan bulunmaz)
Sayfa 73 - Ötüken
284 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Harika bir betik okudum. Yazarın elleri dert görmesin. Kurgusu enfes, dili akıcılık ve zamanı sürekleyici olan bu eserde kendimi gelecekte his ettim. Balacalığımda okuduğumuz Jack London'un Geleceğin Öyküleri betiğini gölgede bıraktı. Son Kağan Cengiz'de yazarı gördüm. Kalgançı Çak, yazarımız tarafında kıyamet senaryosu olarak yorumlansa da benim için Kalgançı Çak Türkler'in yükseleceği bir çağ olarak yorumluyorum. İslam inancında kıyamet koptuktan sonra Yer (Dünya) yaşamı tamamlanıyor. Ondan sonra asıl yurdumuz olan Cennet yaşamı başlıyor. Bu eserin devamı gelmesini çok istiyorum çünkü Kıyamete kadar upuzun bir zaman vardır. Yazarımız, Tanrı'nın izniyle bu betiğin ikincisi yazacağına inanıyorum. Şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum... Yazarımızın adının anlam hakkını vererek bizlere ulusçu ruhunu aşılıyor." #BetikEli #SonKağan #EmrullahÖzdemir #Sedat #Cengiz #SonKut #GümüşTepsi #KalgançıÇak #Buse #Kenan #Salim #Cihan #Merve #GöktürkSST #AkçağYayınları
Son Kağan
Son KağanEmrullah Özdemir · Akçağ Yayınları · 201571 okunma