Kalgançı Çağ - Kıyamet
Altaylı Türkler, Uryanhaylar, öyle düşünüyorlardı ki manevi alemin bozulması, dünya­nın zulümle, günahla, kötülükle dolması Kalgançı Çağın - kıyametin esas alametleridir. Gelenekler bir tarafa atılarak unutulacak, örf ve adetler terk edilecek, ahlaksızlık gündelik norma çevrilecek, doğa­da fırtına kopacak, kara su kanla karışarak akacak, yerden garip ve korkunç sesler duyulacak, dağlar yaprak gibi yelle­necek, yerin altı üstüne gelecek. Dünya, hızla sona doğru yaklaşacak, ancak insanlar kötülükten, pislikten, zalim­likten, ahlaksızlıktan el çekmeyecekler. Aksine kıyametin alametleri onları daha da saptıracak. Doğa da susmayacak, toplumun kötülüklerine kötülükle cevap verecek. Erlik ve onun hizmetçileri büyük azaplar içinde cehennemin dibine gön­ derilecekler ve gözden kaybolacaklar. Tanrı'ya inananlar ise onunla birlikte cennette kalacaklar. Böylece, Kalgançı Çağ veya eski Altay-Sayan Türkleri'nce Altın Çağ başlamış ola­cak.
KALGANÇI: Kıyamet. “Kalgançı Çağ” da denir. Kalganan (sıçrayıp kalkılan) gün. Kıyamet günü. Dünyanın ve/veya evrenin yokolacağı daha sonra tüm ölülerin tekrar diriltileceği gün. Bu inanca göre, yeryüzü yaşamı sürekli değildir; günün birinde sona erecek ve insanlar, hayvanlar, bitkiler yok olacaktır. Bu sona doğru insan soyunda azalma başlayacak, suçlar çoğalacak, günahlar alıp yürüyecek, insanlarda tanrı korkusu kalkacaktır. İyilik simgesi Ülgen’le, kötülük simgesi Erlik arasında oluşacak büyük savaşın sonunda, Ülgen dışında bütün savaşanlar ölecektir. Bay Ülgen bütün canlıların öldüğünü, yeryüzünde kendisinden başka kimse kalmadığını görünce “kalkın ey ölüler” diye bağıracak, bu çağrı üstüne bütün ölüler yattıkları yerden kalkacaktır. “İnsanların yeniden dirilmesi” anlamına gelen “kalkancı çağ” (kalıcı çağ) budur. İnsanlar azalacak, kötülük artacak, Erlik Han dünyaya yaklaşacaktır. Sağış Günü (Hesap Günü) tabiri de kullanılır.
12 öğeden 11 ile 12 arasındakiler gösteriliyor.