Kaliforniya sendromu
2H çağındayız yani haz ve hız çağı, herkes dünyanın etrafında döndüğünü düşünüyor, sosyal ağlar "beğen" butonu var ama "beğenmeme" yok, herkes iyi yazdığını, iyi eğlendiğini, herkesin onu onayladığını düşünüyor, ve zevk merkezli yaşam, bir süre sonra sendroma düşünüyor ve kronik mutsuzluğa sebep oluyor, yaşamı hızlıca tüketmek istiyor, yaşam oburu olmak dediğimiz bu durumda, yavaşlık ve sabır dayanılmaz oluyor, ekranlar hızlı, videolar hızlı, sanal hızlı, gerçek hayat ise yavaş, bu yavaşlık mutsuzluğu tetikliyor, gerçek hayat ile bu yüzleşme bir sendroma dönüşüyor.
Bu yaşam tarzına bağlı insanlar hayatı, tüketmek için yaşıyorlar. Uretirken ve tüketirken hatta eğlenirken ortaya çıkan yorgunlukları tekrar eğlenerek atmaya çalışıyorlar. Sürekli eğlence anlayışının zamanla yarattığı ruhsal yorgunlukları giderebilmek için daha çok tüketmek ve eğlenmek gerektigini düşünüyorlar. Ne var ki bu anlayışa bağlı yaşam tarzı bir süre sonra bir işe yaramazlık psikoloji gelişmesine yol açabiliyor. İşte buna Kaliforniya sendromu deniyor. Kaliforniya sendromu, kapitalizmin insanlarda yarattığı sendromlardan sadece birisidir.
Reklam
Kaliforniya sendromu
Eğlencenin dorukta yaşandığı bölgede insanlar arasında şu üç belirti gittikçe yaygınlaşıyor: zevke düşkünlük, benmerkezcilik, yalnızlık. Bu üç belirtiyi mutsuzluk izliyor. Mutsuzluğunu unutmak isteyen insanlar daha fazla eğlenceye yöneliyor. Daha çok eğlence ve seks ile üretmeyen tüketen, yardım etmeyen sadece kendine harcayan, parasal hedefleri kutsallaştıran, toplumsal hedefleri önemsemeyen bir anlayış hastalık gibi yaygınlaşıyor. Adeta sosyal bir kanser gibi hızla yayılıyor.
Kaliforniya sendromu
Tüm dünyaya örnek olarak sunulan bu mağrur medeniyetin, sadece çevreye yönelik saldırgan tutumuna bakılarak bile, "sırılsıklam" hasta olduğu sonucu çıkartılabilir.
14 öğeden 11 ile 14 arasındakiler gösteriliyor.