بسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
Gelelim güzel bir konuya . Eğer biz insanları ,düzeni, Sistemi vb. anlamak istiyorsak empati kurmamız gerekir. Neden , Ne için tarihi iyi bilmemiz lazım. Bildiğiniz üzere ki Suriye'de Esed rejiminden dolayı nice müslümanlar topraklarını terk edip başka ülkelere sığındı , bu kitap ta tam manasıyla hem insanlağı, zulmü, zalimi anlatıyor. Kafirler bu kadar da sizce zalim ola bilir mi müslümanlara karşı. (Evet Müslümanlara nice zulümler yaptılar ) Esed rejimi yer altında yer üstünde hapis yapıp Müslümanları oraya alıp suçsuz işkenceler yapıp ölene kadar dövmeye başladılar bazılarına öyle işkenceler yaptılar ki insan bunları akledemiyecek hale gelir , bazıları bu işkencelerden dolayı deli oluyor, su isteyene lahamdan su veriyorlar, yemek verme saati geldiğinde onu bir hayvana versen onu yemez bile hapis dediğimde hiç bir hayvanın orada yaşanmayacağı bir yer . Siz düşünün nasıl bir yer olduğunu. Ya orada ki kız kardeşlerimize yapılan te...zlere dilim dahi varmıyor söylemeye . Ve hapiste duvar köşelerinde bir yazı "sıra sana geldi doktor " elhamdülillah çok şükür yıkıldı kâfirlerin rejimi İslam mücahitleri yıktı Allahın yardımıyla "insanı anlamak hayatı anlamaktır" ey insanlar Suriye karşı sert davranmayın , yok ülkenize gidin savaşın ,kaçmasaydınız siz onları bilmediğinizden dolayı yalnızca boş bir şekilde ifade ediyorsunuz orada kalıp mücadele edende var . Empati kurmadan insanları anlayamazsınız...
Bu kitap hakkında tam olarak ne düşünmem lazım kestiremedim. Böyle izah edebilirim içinde olduğum durumu.
Yazara şöyle bir göz attığımda o kadar donanımlı birisi olmadığını gördüm, nitekim bunu
DÖRT RÜZGÂR - KRISTIN HANNAH
Kristin Hannah’ın kalemini ve kitaplarını o kadar çok seviyorum ki anlatamam. Gerçekten müthiş bir üslubu var, her kitabı ayrı güzel. Uzun zamandır kitaplığımda
Ağzımı açıp gözümü yumsam, suratınıza karşı topunuz çürümüşsünüz; içiniz yolsuzlukla, hırsızlıkla, rüşvetle dolu diye konuşsam öfkeden kudurmak yerine kem küm edip isabet buyurdunuz dersiniz. Neden? Çünkü ünlüyüm, çok param var. Martin Eden olduğum, iyi biri olduğum ve salak sayılmayacak biri olduğum için değil. Size desem ki gökteki ay bir kalıp peynirdir, hemen bu fikrin müridi olursunuz, olmasanız da reddetmezsiniz, çünkü benim dağlar kadar dolarım var. Hem de hepsini uzun zaman önce kazandım, çünkü eserlerimi yazmıştım; tam da ne zaman, size diyeyim, ayağınızın altındaki toz gibi üzerime tükürdüğünüz zaman.”