Tenlerin seçimi
Ne telefona gidiyor elim Ne farkındayım günün güneşin Her yanım nazlı gülüşün, gül yüzün Görmez oldum senden başka Hiçbir şeyi iki gözüm Ki ben... Ne yol ne iz bilmiyorum Sanki liseliyim, toyum Seviyorum sonunda itiraf ediyorum O kadar temiz ve sahi Öpmeye bile kıyamıyorum Ki ben... Neredeyse inanmazdım Aşk tenlerin seçimiydi Geçici ateşiydi Gelip vurdu tam hedeften Bu saatten sonra olacak iş miydi İnansaydım yanar mıydım? Kalır mıydım savunmasız, çaresiz çocuk gibi Tatmasaydım o zamanda Yaşamış sayar mıydım kendimi adam gibi
"Eskiden daha mı mutluyduk? Daha mı aldırmazdık?" diye düşünüyor. Fırtınada, yağmurda, karda yolda kalacakları korkusu geçmezdi akıllarından. Evleri su basar mı kaygısıyla tetikte olan var mıydı sahi? Korkularını daha önemli olaylara saklardılar herhalde. Savaş çıkar mı, aç kalır mıyız gibi...
Reklam
Bugün bez torbamı yanıma aldım, küçük bir alışveriş için çarşıya çıktım. Manav, aldığım sebzeyi naylon poşete koymak isteyince, "Gerek yok, israf etmeyelim, benim kendi torbam var, ona koyarım," dedim. "Abi bu poşetten ücret alınmıyor," deyince; "Mevzu ücreti değil, biz bu poşetleri ne kadar az kullanırsak o kadar israf
Sahi neydi aşk?
Aşk, aşk deyip durdukları neydi? Yalnızca karşı cinse duyulan duygu muydu aşk? Yoksa öleceğini bile bile yaşamak mı? Sahi neydi aşk ölmek mi yaşamak mı? Belki yeniden doğmaktır belki de gömülmeden ölmek. Kiminin katili sevdiği olmuştur kiminin yeniden doğuşu... O benim katilimdi hemde hiç bilmeden, gelmeden, gitmeden... O öyle bir anlamı olduğunu bile bilmeden yaptı bunu. Hiç gelmeden benden aldıklarını, verdiklerini bilmedi bilmeyecek de... Sahi neydi aşk? Vazgeçmen gerektiğini bilsen de kalbini ikna edememek mi? Vazgeçtim sanıp bir gülüşe yenilmek mi? Yoksa gerçekten vazgeçip ölmek mi? Ölmekti, ölmek için yaşamak, dirilmek için ölmek gerekse aşk yaşayıp ölmekti. Ruhunun eşinde dirilmekti yaşama, aşka... Sımsıkı sarılışlarda el ele bir yola baş koymaya... Sahi neydi aşk arayıp da bulamadığın mı? Bulup da kavuşamadığın mı? Kavuşup da güvenemediğin mi? Yara mıydı bu his merhem mi? Belki de her ikisi... Peki ya kalır mıydı izi yoksa silinir miydi sonsuzluğa? Hatırlanır mıydı daima, unutulur muydu hafızanın derinliklerinde? Anılsa da acı gülümseyişlerle Nazım Hikmet'in de dediği gibi bencede şimdi sende herkes gibisin. RUKİYE NUR ÜNAL
Sahi, kader mirası kalır mıydı insan soyuna? Eşyanın ruhu hatırlar mıydı tüm yaşananları?
Sayfa 46 - Masa DergisiKitabı okudu
160 syf.
8/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Merhabalar "Sevmek sevdiğine istemediği halde istemediği şeyleri yaptırmak mıydı? Yoksa beklemek miydi? Sahi neydi sevmek? Anlık hazlar mıydı, bir çift ışıltılı gözde duyduğun güven miydi? Aşk mıydı, sevda mıydı, saygı mıydı?" Hikayemizde birbirinden çok farklı karakterde Pınar, Fatih, Aras üçlüsünün arasında geçen aşk üçgeninin yanı
Ahzan
AhzanKübra Arslan · Mahlas Yayınları · 202337 okunma
Reklam
Manastırlı Hilmi Beye Birinci Mektup
işte şu yağmurlar, işte şu balkon, işte ben işte şu begonya, işte yalnızlık işte su damlacıkları, alnımda, kollarımda işte yok oluşumdan doğan kent hiçbir yere taşınıyorum, kendime sızıyorum yalnız ben dediğim koskocaman bir oyuk koltuğun üstünde, aynadaki yansıda bir oyuk! sofada, mutfakta, yatağımda yaşamayı tersinden kolluyorum sanki yetişip
Sahi, kader miras kalır mıydı insan soyuna? Eşyanın ruhu hatırlar mıydı tüm yaşananları?
Sayfa 46
224 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Ateşten Gömleği Soyunmak İçin Ateşten Ölmek ve Ateşten Gülmek Gerek
*** Dikkat, kitap içeriği içerir!!! Bir eseri yazarından ayırmak, tutmuş yoğurttan mayayı ve sütü geri kazanmakla iştigal olur. Artık istesem de ayıramam fakat soğumuş yoğurdu, ağız yakmayacak kadar ısıtıp yiyeceğim. Neyse ki yazar, eserinin sonunda veryansın marjımızı bir nebze daha genişletiyor. Önce yazara dair 18 küçük not aktarıp akabinde
Ateşten Gömlek
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201923,1bin okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kendi isminizi seçecek olsaydınız, hangi ismi seçerdiniz?
Neden okur insan? Derdine derman bulmak için mi yoksa derdine dert katmak için mi? Yarasını unutmak için mi yoksa eşeleyip daha da kanatmak için mi? İnsan kendine bunu neden yapar! Sokakta giderken bir insan görür ve "bir yerlerden tanıyorum" hissiyatına kapılırsınız. "Tanıyorum ama çıkaramadım." Eserdeki kahramanların öyle
Kalk Yerine Yat
Kalk Yerine YatŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20213,979 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Babil Kralı, kızını evlendirmek için kahine danışması sonucu bir müsabaka düzenler. Müsabakaya Mısır firavunu, Hint şahı ve İskit Kralı katılır. Fakat girdikleri her mücadeleyi kaybeden bu kralları Amazan adında bir çoban kurtarır. Bu başarısı ve cesaretiyle bütün Babil halkının gönlünü fetheder. Fakat müsabakalar tam sonuçlanmadan babasının ölümü nedeniyle Babil'i terk etmek zorunda kalır. Babil'i terk etmeden yoldaşı Anka kuşunu Babil Prensesi olan Formosante'ye hediye eder. Formosante, Anka kuşu rehberliğinde Amazan'ı aramaya çıkmasıyla olaylar başlar. Aşk, yapılan fedakarlıklarda mı gizlidir? Yoksa Leyla, Mecnun çölleri aşmasaydı yine de sever miydi Mecnun'u? Öyleyse vuslat anı, aşkın yaşandığı son an değil midir? Aşk, azılı bir düşmandır sürekli sevdiğinden kaçan ve yakalanması ne kadar imkansızsa başına konulan ödül de o kadar büyük olan. Vuslat ise aşkın celladıdır. Tasavvuf, Allah'a kavuşmayı ölüm ile boşuna bağdaştırmamıştır. Yatırım tavsiyesidir.
Babil Prensesi
Babil PrensesiVoltaire · Karbon Kitaplar · 2021412 okunma
İniyorum kulelerinden katil iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor açılıyor leşlerin, atmıkların cesurane canlıların korka korka uzandıkları zemin ağzımda kef iki gözIerimde mil iniyorum kulelerinden
132 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.