İnsan her şeyi aşıyor da içindeki o tarifsiz yorgunluğa geldiği zaman ne yapacağını bilemiyor. Hangi şarkıyı dinlesem geçmiyor, hangi kitabı okusam hafiflemiyor, ne zaman bu sefer geçti desem ne zaman güneşe baksam hayranlıkla, yine bir rüzgara kapılıyorum. Kabul etmek istemiyorum. Kendimi kaybettiğimi kabul etmek istemiyorum. Mutluluğumu, çocuksu sevincimi, heyecanımı, içimdeki umut dolu kız çocuğunu kaybettiğimi kabullenemiyorum. Hangi şiiri okusam bana hitap eden bi burukluk, hangi yağmura baksam beni anlatan buruk bi damla, hangi şarkıyı dinlesem bana fısıldanan buruk bi cümle. Ne ara bu kadar yoruldum ne ara bu kadar sıkıştım yalnızlığıma, dışarılara sığamazken. Kendime bile söyleyemeyeceğim kadar yorgunum artık. Ayağa kalkmak için çabalayamayacak kadar. Ne zaman son bulur bilmiyorum, ne zaman şiirler mutlu eder ne zaman şarkılar gülümsetir ne zaman benim güneşim yeniden doğar bilmiyorum. Ya karanlıktayım artık ya da önümü göremeyecek kadar kör, sahiden...