Aylin Balboa, rastladığım yenilerden,“Muzip Anlatıcı” tanımlaması Aylin Balboa’ya tam olarak uyuyor. Osman'la başlayan, Osman'la biten, yazılıp gönderilmeyen, iç döküşlerin, ayrılıktan geriye kalanların, yüzeyde kalmış iç hesaplaşmaların, kimi zaman sevilen yalnızlıkların, kimi zaman istenmeyen duyguların özeti.Ayrılık mektupları okuduğumuz bu kitapta da; hem muziplik hem de hüzün yan yana bulunmakta.Sitem de etmiş, sevmiş de. Küsmüş bir yanı onda kalmış yine aklı. Özlemiş, bıkmış. Bırakmış, kopamamış. Karışık aklı. Toparlanmaya çalışan bir kadın her şeye rağmen.
Hayat da böyle değil midir?
"Kağıtlara baka baka katlanmayı öğreniyorum....
Bütün duygulardan biraz biraz ve bazılarından çokça barındıran, yaşamaya hevesi bambaşka şekillerde anlatan, birçok şeyden örnek vererek kafayı dağıtan ve bunları bir şekilde kendine bağlayan bir yazarı okuyoruz.
Yalın bir dille yazılmış ve ayrılığın giriş gelişme ve sonuç bölümlerini iyi anlatmış.