Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Kendini nasıl bir şeyin içine soktuğunun farkında mısın Angelina?" diye sordu. Baldırındaki kılıftan bir bıçağa uzandı- ğında kocaman gözlerle izledim. Göğsüme doğru yönelttiği kocaman bıçağı takip ettim ve bıçağın hafif kıvrımlı ucunu gömleğimin ilk düğmesinin altına taktı. Pürüzsüz metal yüzeyinin üstünde kurumuş kana benze- yen
Sayfa 158
Yalnızlık... İnsanı, kendi kendisiyle başbaşa bırakan, korkunç tatlılık... Yalnızlık sessizliğinde duyulan tek ses, göğüs kafesindeki kalp atışları... Yalnızlığı aramak, bu kalp atışını dinleyip, onları terbiye etmek, onları anlamaya çalışmaktır. Deruni olan o sesler, taşa, demire kulluk etmemeyi öğretir insana. Taşa, demire kulluk eden de zaten duymaz o sesleri, o inleyişleri... Duymasını bilenler için, hürriyet terennüm eder o atışlar, o inleyişler...
Reklam
Satın aldığı sadece zamandı, bir soluklanmaydı, iki üç günlük, belki bir haftalık bir molaydı, eziyet ve gerilim yüklü, korkunç değersiz bir zaman. Haftalardır uykuları bozulmuştu, uyanık kalmaktan beter rüyalar görüyordu; nefes alamıyor, özgür hareket edemiyordu, huzurunu, meşgalelerini yitirmişti. İçindeki korku iblisçe peşindeyken ne okuyabiliyor ne başka bir şey yapabiliyordu. Kendini hasta hissediyordu. Kalp atışları bazen o kadar şiddetleniyordu ki, bir yere oturmak zorunda kalıyordu. Huzursuz bir ağırlık, neredeyse canını yakan bir yorgunluğu tüm uzuvlarına yayıyor, ama bedeni yine de uykuya direniyordu.
Aydınlanmış insan tarafından söylenen sözcük nefes almaya başlar, kendine ait kalp atışları oluşur. O canlanır, o doğrudan senin kalbine girer.
Mısırlı şair, edip Ahmed Şevki de (Allah kendisine rahmet etsin) şöyle demektedir: Kalp atışları insana şöyle der: Hayat dakikalar ve saniyelerdir. Ölümünden sonra anılmak için, Hazırlığınızı iyi yapmaya bakın. Ölümden sonra devamlı anılmak, Bizler için ikinci bir hayat demek. Gerçekten de uzun süren bir ömür, Gün be gün hiç durmaksızın geçer. Çoğu zaman vaktin ne kadar hızlı ve bir daha dönmemecesine gittiğini unutursun da onu değerlendirmekten ve istifade etmekten gafil kalırsın. Oysa İmam Ahmed ibn Hanbel (Allah kendisinden razı olsun) şöyle diyor: "Gençliği gömleğimin yenindeyken düşüveren bir şeye benzetirim." Unutulmamalıdır ki 77 yıl yaşamışlardı.
Sayfa 95 - Otto YayınlarıKitabı okudu
Ne zamandır sabah akşam beraber oldukları düşünülünce hâlâ aynı arzuyla onu is- tediğine kendi bile inanamıyordu. Arna hâlâ doymamıştı ona, doyamazdı da. Pencereden süzülen, insanı huzurla dolduran ay ışığı dışında oda kapkaranlıktı. Gözleri karanlığa alışana kadar diğer bütün duyuları alarma geçmişti. Yaklaştıkça koku- sunu burnunda hissediyor,
Sayfa 415
Reklam
Angel, Stendhal sendromu tıbbi bir terimdir, diyor. Çok güzel bir tablo veya herhangi bir sanat eserine bakan kişinin karşı konulmaz şekilde etkilenmesi durumunda ortaya çıkıyor. Bir çeşit şok. Stendhal 1871 yılında Floransa’daki Santa Croce Kilisesi’ni gezerken az daha zevkten bayılacağını söylemişti. Bu durumdaki insanların kalp atışları hızlanır. Başları döner. Büyük bir sanat eserine bakmak insana ismini, hatta nerede olduğunu unutturur. Depresyon ve fiziksel bitkinliğe sebep olabilir. Amnezi. Panik. Kalp krizi.Çöküntü.
... sesinden kalp atışları hızlanmış, sinirler harekete geçmiş, kıvılcım saçan gözler yaşlarla dolmuştu. İnsan bu seslerin büyülü rüyasından uyanmak istemeyerek ölmeyi arzuluyor, fakat hemen peşinden kalp büyük bir susamışlıkla yeniden hayata sarılıyordu...
Söyleyin bana Nastenka, neden böyle anlarda nefesini tutar ki insan? Böyle gizemli bir keyfiyet nedeniyle insanın kalp atışları büyülü bir şekilde neden hızlanır?
Vedalaşmanın hakikatini o güne kadar meğer hiç kavramamışım. Vedalaşmak... Tekrar ne zaman buluşacağımı bilmeden vedalaşmak... Ne dayanılmaz bir keder. Bir ömür, bir yıl, bir ay, bir gün, bir saat veya bir dakika sonra buluşacak olunsa bile bu kederin kalbi helak edeceğini düşünerek vedalaşmak... Sökün edip gelecek hayal kırıklıkları, tükenen umutlar, bedeni sarsacak kalp atışları, neşe ve sevincin acı ve eleme dönüşmesini kabullenerek vedalaşmak...
Sayfa 280Kitabı okudu
Reklam
Sesi kalp atışları kadar zayıftı. İnsan hayat boyu ne zorluklarla ve sıkıntılarla karşılaşırsa karşılaşsın, ölüme yaklaşırken kendini teselli edecek bir şeyler buluyordu.
Sayfa 184 - Jaguar Yayınları
“Zaman kısalmış , gece uzamış , hayaller çoğalmıştı sanki . Zihninde Göbeklitepe’nin mabedi kuruluyor , kalbinde eski insanların kalp atışları gümlüyor , gözlerinde durmadan göz kırpan yıldızlar dolanıyordu .”
Hayat uzun bir bekleyişti.Aşk uzun bir bekleyişti. Gençlik uzun bir bekleyişti.Sevgili ,cephelerden mektuplar yollayan , başucumdaki resimdi. Başucumdaki resim ,eksik kalmış kavuşmalardı. Kavuşmalar , bahçe taşlarında duymayı umduğu ayak sesleriydi. Hep çerçeveden çıkarak onu kollarına alan bir genç adam ,gümbürtüsü kulağına gelen kalp atışları, dizlerinin kesilmesi, akıp akıp gitmeleri, büyük dalgalarla kıyılara vurmaları, içinde şırıl şırıl akan nehirler ve her seferinde yarım kalan bir rüya gibi, duyulmamış eksik bir tat...
Sayfa 8 - EverestKitabı okudu
1.077 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.