Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Karanlıktasın diye illaki karanlıkta kalman gerekmediği gibi aydınlıktasın diye her zaman aydınlıkta olacaksın diye bir şey yok. Karanlıkta bile aydınlık, aydınlıkta bile karanlık vardır.”
Sayfa 138 - Olimpos YayınlarıKitabı okudu
“Unutma, uğruna kendini feda etmeye değecek hiçbir ilişki yoktur. Ailen veya aşık olduğun kişi için bile değmez. Hiçbir şey kendinden daha önemli değildir.”
Sayfa 89 - Olimpos YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ve şunu unutmayın. Tanrı'nin , insana en güzel armağanlarini imtihan denen ambalaja sararak verdiği söylenir. Eğer zor zamanlardan geçiyorsaniz bilin ki bir armağanı almaya hazirlaniyorsunuz. Hatta devasa bir armağanın ambalajını açıyor bile olabilirsiniz
“Hayatlarımız o kadar farklı olsa da yine de burada, aynı ateşin önünde, aynı kumsalda oturuyorduk. Ne kadar farklı dünyalardan olduğumuzu kanıtlamayacak şekilde sohbet ettemeye çalışıyorduk. O kadar farklı dünyaların insanlarıydık ki aynı evrende bile değildik.”
Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Ayrıca en kaba söz, en kaba mektup bile suskunluktan daha iyi niyetli, daha nazikçeymiş gibi geliyor bana. Suskun kalanlarda kalp inceliği ve kibarlık eksiktir daima; susmak bir itirazdır, sözünü yutmak zorunlu olarak karakteri bozar.
Sayfa 14
"Nezaket insanın içine, aldığı hasar kadar derinden işlemezdi. Aldığınız hasar ruhunuzda öyle kötü bir leke bırakırdı ki ne kadar silerseniz silin çıkmazdı. Sonsuza kadar orada kalırdı ve ben insanların sadece bana bakarak bile aldığım hasarları görebildiklerini hissediyordum."
Reklam
Şiir derindir. Bazen çocukluğunuzdur, bazense vazgeçtikleriniz. Bir şiir herkese başkadır. Tıpkı herkesin herkese başka olduğu gibi... Kırık bir kalp kırık bir kalptir sadece, tercümesi yoktur tıpkı şiir gibi... Sen de bana başkasın, kimsenin bilmediği, kimsenin görmediği gibi... İçimdesin,öyle içimdesin ki, dışım adını anmaya korkuyor. Seviyorum seni, hiçbir dile tercüme edilemeyen hatta kendi dilinde bile şairinden başkasının hissedemediği bir şiir gibi... Sen de beni öyle sev... Derinden ve içinden...
Sayfa 181Kitabı okudu
Çevremize bir bakalım, sokağa, barlara, basık eğlence yerlerine, aydınlık salonlara bakalım: Ne istiyor bu insanlar? Mutlu olmak, hoşnut olmak, zengin olmak, güçlü olmak. Dostoyevski'nin kahramanlarından hangisi bunu ister? Hiçbiri. Bir teki bile istemez. Hiçbir yerde kalmak istemezler, mutlulukta bile. Hepsi de devam etmek ister, hepsinde de onlara acı veren “yüce bir kalp ” vardır. Mutlu olmak onlar için önemsizdir, hoşnut olmak önemsizdir, zengin olmayı arzu etmek bir yana hor görürler. Bütün insanlığın istediği hiçbir şey istemez bu tuhaf insanlar. Sağduyuları yoktu. Bu dünyadan hiçbir şey beklemezler.
Sayfa 135Kitabı okudu
Kırılıyordu, demek kalbi vardı ama bir kez kırılınca bir daha toplanmıyordu.Toplansa bile bir daha asla eskisi gibi olmuyordu ve kalp bu yüzden en fazla da cama benziyordu.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.