Mevlana’nın Türbesi’nde gözden önce kalp görüyor, gönül algılıyordu. Yalnızca bedene değil, tüm yaşama; bu dünyanın ötesinde, evrende olmayan “HİÇ”liğin muhteşem güzelliğini yaşatıyordu. Burası evrenin orta yerinde, “HİÇ”liğin güzelliğine açılan bir kapıydı sanki…