Kalp kırıklığı böyle bir şey. Kırıldığı yetmez, sağa sola saçılır kırıkları. Fehime'nin kalp kırıklarını kimse süpürmüyor yerden. Bir kürek dolusu kırık var oysa, yürüdükçe ayaklarına batıyor, tabanlarını kesiyor, dilim dilim yarılıyor vücudu, kan akıyor Fehime'nin içine, kuruyup kalıyor öyle. Ağlamıyor, gülmüyor, hissetmiyor Fehime. Bekliyor sadece. Kanadıkça daha çok bekliyor. Hiçbir zaman affetmiyor peşine düşmeyen ailesini, affetmiyor ama unutmuyor da. Bir omzunda kocasının, anasının, çocukların, evin yükünü taşıyor; bir omzunda unutulmuş olmanın yükünü. Fakat kadınlar yükü sadece omuzlarında taşımıyorlar, sırtlarına da biniyor, karınlarına da, kasıklarına da.
Kalp kırıklığı böyle bir şey. Kırıldığı yetmez, sağa sola saçılır kırıkları.
332 öğeden 341 ile 332 arasındakiler gösteriliyor.